Examples of using "подходящий" in a sentence and their turkish translations:
Uygun bir adam.
Şimdi çok iyi bir zaman değil.
Uygun bir çeviri bulmak zor.
En uygun anı seçin.
Doğru rengi seçmek gerçekten zor.
O, iş için uygun adamdır.
Uygun bir örnek düşünemiyorum.
Doğru anı dikkatle seçmeliyiz.
Tom bu iş için doğru adam.
Bu doğru boyut.
Tom iş için adam.
Uygun bir sözlük tavsiye edebilir misin?
Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.
Doğru zamanda geldiniz.
O zamanlar bunun zekice bir cevap olduğunu sanıyordum.
Tom iş için doğru adam.
İş için doğru kişi olduğunu sanmıyorum.
Tom'un işe göre adam olduğuna dair ikna edilmedim.
Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.