Examples of using "откладывать" in a sentence and their turkish translations:
Bir iş bulmayı ertelemekten vazgeç.
Tasarruf etmeliyiz.
Evlenmeyi ertelememelisin.
Bütün Kertenkeleler yumurtlayabilir
Ertelemeyi bırak.
- Ak akçe kara gün içindir.
- Kötü bir gün için tedarikli olmalısın.
Artık bunu erteleyemeyiz.
Para biriktirmek için sıkı çalıştı.
Kötü gün için para biriktirmek mantıklı.
Kara gün için para biriktirmeliyiz.
Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.
İşsiz olduğum için hiçbir şey tasarruf edemiyorum.
Her ay maaşımın %10'unu biriktirmeye çalışırım.
Maddi durumun elverirken kenara biraz para koymalısın.
Bugünün işini yarına bırakmak nasıl engellenir?
- Bugünün işini yarına bırakmayı sevmiyorum.
- Bugün yapabileceğim bir şeyi yarına ertelemeyi sevmiyorum.
Son dakikaya kadar ev ödevimi ertelememiş olmam gerektiğini biliyordum.
Yaşlandığında güvenlik istiyorsan, şimdi biriktirmeye başla.
Bunu gurur yapmadan bu kadar uzun ertelemek yerine buraya daha erken gelmeliydin.