Examples of using "Перестань" in a sentence and their turkish translations:
Ertelemeyi bırak.
Endişelenmeyi bırak.
- Karşı koymaktan vazgeç!
- Direnmeyi bırak!
Denemeyi bırak.
Burnunu çekmeyi bırak.
- Acıyor! Kes şunu!
- Canım yanıyor! Kes şunu!
- Canım acıyor! Kes şunu!
Mazeret beyan etmeyi bırak.
Sızlanmanı bırak.
Bağırmaktan vazgeç.
Bana dokunmayı bırak.
Erkek kardeşine vurmayı bırak.
- Boş boş durma.
- Boş boş durmayın.
Öyle konuşmaktan vazgeç.
Bana dokunmaktan vazgeçin.
Kendine işkence etmeyi bırak.
Kendin için üzülmeyi bırak.
Hayvanlara eziyet etmeye bir son ver.
O şekilde bakmayı kes.
Lütfen şarkı söylemekten vazgeç.
Benden çekinmeyi bırak.
Bir iş bulmayı ertelemekten vazgeç.
Allah aşkına, ağlamayı kes!
Lütfen zapping yapmayı bırak.
- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.
Dur! Beni gıdıklıyorsun!
Sızlanmayı bırak.
İtmekten vazgeç.
Özür dilemeyi kes.
Konuyu değiştirmeyi bırak.
Haydi, zaman kaybediyorsun.
Çok endişe etmekten vazgeç.
Dramatize etmeyi kesin.
Minecraft oynamayı bırak.
Bir kız gibi ağlamayı kes!
Onlar hakkında konuşmayı bırak.
Kendini toparla ve ağlamayı durdur.
Müdahale etmeyi bırak.
Babanı rahatsız etmeyi kes.
Ağlamayı bırak. Rimelini bozacaksın.
Çalışmayı kes!
Sözlerimi çarpıtmayı bırak.
Koşmayı bırak.
Ayrıl.
- Hap çıkarma.
- Burnunu karıştırmayı kes.
"Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes!" "Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes!"
Dirseklerini masanın üstüne koymayı kes.
Bu aptalca davranışa son vermelisin.
Dur. Canımı yakıyorsun.
Sigara içmeyi bırak. Sen bağımlısın.
Konuşmayı bırak ve çalışmaya başla.
Lütfen zamanımızı boşa harcamaktan vazgeç.
Bana Bayan Çokbilmiş demeyi bırak.
Kafanı kuma gömmeyi bırak.
Benim önerileri yürütmeyi durdurun!
Bir mağdur gibi davranmayı bırak.
Sorun aramaktan vazgeç, Tom.
Bir pislik olmaktan vazgeç.
Lütfen benimle alay etmeyi bırakır mısın?
Saçlarınla oynamayı bırak.
Çok güldün!
Bana bakmaktan vazgeç.
Önüne geleni almayı bıraksan iyi edersin.
Homurdanmayı bırak.
Tembellik yapmayı bırak ve yapacak bir şey bul.
Kendinizi bir aptal yapmaktan vazgeçin.
Bırak saçmalamayı.
Lütfen şapkanla oynamayı bırak.
Çalışırken çizgi roman okumayı bırakın.
Lütfen ağlamayı bırakın.
TV izlemeyi kes ve ders çalışmaya başla!
Tom'la alay etmeyi durdur.
Tom'a vurmayı kes.
Onları korkutmayı bırak.
Kes şunu!
Bir aptal gibi davranmayı bırak.
Lütfen yalan söylemeyi kes.
Sorun çıkarmayı bırakın.
- Havlamayı kes!
- Havlamayı durdur!
- Ağlayıp sızlanmayı kes!
- Ağlayıp sızlanmayı kes.
Gülümsemeyi bırak.
Acımasız olmaktan vazgeç.
Lütfen bana öyle demeyi bırak.
Onu korkutmayı bırak.
- Kes artık!
- Uzatma artık!
Herkese benim kardeşim olduğunu söylemeyi kes.
TV izlemeyi bırak. Beynini tahrip edecek.
Onu yapmayı kes, Tom.
Yağmur, yağmur, uzağa git. Başka bir gün yine gel.
Film çekmekten vazgeç.
Bana bakmayı kes.
Cevabı bilmiyormuşsun gibi davranmayı bırak.
Erkek kardeşine sataşmaya son ver!
- Kaybedenlerle flört etmeyi bırak.
- Loserlarla çıkmayı bırak!
Dur. Bu şaka değil.
Onu yapmayı bırak, lütfen.