Examples of using "упорно" in a sentence and their turkish translations:
O çok çalışır mı?
Ruslar inatla savaştı.
O çok çalışır.
Tom çok çalışır.
Biz çok çalıştık.
Onlar çok çalışırlar.
Tom sert dövüştü.
Biz zafer için çok savaştık.
Hepimiz çok çalışıyoruz.
Tom her zaman çok çalışır.
Tom çok çalışır.
Sıkı çalışmak zorundasın.
Biz zafer için çok savaştık.
İki takım çok sıkı mücadele etti.
O, orijinal plana bağlı kaldı.
Onun üzerinde çok çalışıyoruz.
Bu proje üzerinde çok çalışıyorduk.
Çok sıkı çalışmalısın.
O her gün çok çalışır.
Çok çalışmayı sürdürmek zorundayız.
Biz çok çalışmaya devam edeceğiz.
O çok çalışır ve asla şikayet etmez.
Sınavı geçmek için çok çalışıyor.
Başarmak için çok çalıştı.
Para biriktirmek için sıkı çalıştı.
O, hedefine ulaşmak için çok çalıştı.
Andy çok sıkı pratik yapmış olmalı.
- O çok çalıştığından dolayı başardı.
- O, sıkı çalıştığı için başardı.
Başarılı olmak istiyorsan, çok çalışmalısın.
onlara inat namaz kılacağız demeden
Testi geçmek için çok çalışmalıyım.
Şimdiye kadar çok sıkı çalıştılar.
Bunun üzerinde uzun ve sıkı düşündüm.
Amacına ulaşmak için çok çalışıyor.
Tom Fransızcasını geliştirmek için sıkı çalışıyor.
Biz projeyi tamamlamak için çok çalışmalıyız.
O, barışı desteklemek için çok çalıştı.
O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı.
Başarmak için sıkı çalıştım.
Dünya barışını desteklemek için çok çalışmalıyız.
Yeni bir sayfa açmalısın ve mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın.
O çok çalıştı.
O çok çalışmalı.
O, eskisi kadar çok çalışmıyor.
O, çok çalışmaya alışkındır.
Tom çok çalıştı ama bunu yapmadı.
Çok çalışmazsan, başarılı olmazsın.
Başarılı olmak için çok çalışmalısın.
Tom çok çalışır ama Mary kadar çok değil.
Tom çok çalıştı.
Tom başka birinin çalıştığı kadar çok çalışıyor.
fakat bunu hırsla ve inatla yapmak İslami değerlere zarar verir
inatla, kinle ve nefretle orada namaz kılmak istiyorlar
Eğer daha fazla çalışsaydı, sınavı geçirdin.
O, başka bir öğrenci kadar çok çalışır.
Dünya barışını desteklemek adına hizmet etmeliyiz.
Köydeki herhangi bir adam kadar çok çalıştı.
Tom sıkı çalıştı.
Ben tüm yaşamım boyunca sıkı çalıştım.
Hayatta derece yapmak için hepimiz çok çalışırız fakat sadece birkaç kişi başarır.
Öğrenciler sıkı çalışmak zorunda, ama onlar sosyal etkinlikler için de zaman ayırmak zorundalar.
O çok çalışır ve asla şikayet etmez.
Aileme bakmak için çok çalıştım.
Geri çekilmenin ardından kendi sağlığının kötü olmasına rağmen Berthier , ordunun kalıntılarını
Tom geri kalanımız kadar çok çalıştı.
Diğer öğrencilere yetişmek için çok çalışmak zorundayım.