Examples of using "оставляют" in a sentence and their turkish translations:
izlerini bırakırlar."
ulaşımda ise kimyasal izler bırakıyorlar
Tom yalnız bırakılmaktan nefret ediyor.
Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.
fakat yinede ölen karıncayı orada bırakmıyorlar
arkadan gelenler de yalnız, kimyasal izler bırakıyorlar