Examples of using "одного" in a sentence and their turkish translations:
Bir kişi seçin.
Bir kez yeterliydi.
Bir bebeği yalnız bırakamazsın.
Biz aynı kumaştan kesilmişiz.
Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.
Lütfen bir kişi seçin.
Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.
Onu yalnız bırakın.
Tek bir dil yeterli değil.
Bir kez yeterli.
Bir kez yeterli değil.
Tom yalnız bırakıldı.
Beni yalnız bırakın.
Benzer görüşe sahibiz.
- Bir dil asla yeterli değildir.
- Bir dil asla yetmez.
- Tek dil asla yeterli değildir.
Arif olana tek bir kelime yeter!
Neden onu yalnız bıraktın?
Onu asla yalnız bırakma.
1'den 100'e kadar say.
ve onu bulamıyorlar.
benzer arka planı olan çocuklar seçildi.
Biri hariç hepsi mevcuttu.
Bütün erkek çocukları aynı yaştalar.
Onlar aynı şehirden geliyor.
Tom yalnız bırakılamaz.
Sadece bir tane istiyorum.
Anlamadığım bir şey var.
Bu şapkalar aynı boyuttalar.
- İkimiz de aynı yaştayız.
- Biz ikimiz de aynı yaştayız.
Bir arkadaşa bakıyorum.
Bu kalemler aynı renkte.
Tom bana birini gönderdi.
Bir gün için bu kadarı yeterli.
Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.
Polis bir adamı tutukladı.
Biz Tom'u yalnız bıraktık.
Neredeyse aynı boydayız.
Seni yalnız bırakacağım.
Biz yaklaşık olarak aynı yaştayız.
Yaşlı bir adam arıyorum.
Bir arkadaş gördüm.
Çift aynı yaştaydılar.
Bir vida eksik.
Bazen bir kelime yeterlidir.
Tom yalnız bırakılmayacak kadar çok genç.
Ben bir arkadaşıma rastladım.
Bir kişi için daha yer var mı?
Bir tane bile doktor bulamadım.
Senin herhangi bir kanıtın yok.
Bire karşı iki adil bir dövüş değil.
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için!
Ben yaklaşık olarak senin yaşındayım.
Bu nedenle, öğrenmek için bir tarif yok.
Adım 1: Bir kişi bulun.
- Birden ona kadar sayın.
- Birden ona kadar say.
O, zengin bir adam için çalıştı.
Bir arkadaşımızı arıyoruz.
- Mary bir bebek daha doğuracak.
- Mary bir bebek sahibi daha olacak.
O ve ben aynı yaştayız.
Aslında aynı fikirdeyiz.
Bu gömleklerin ikisi de aynı beden.
Bu gömleklerin hepsi aynı boyutta.
Tom'u niçin yalnız bıraktın?
Tom, Mary ile aynı yaştadır.
Tom askerlerden birini vurdu.
Tom bir şans daha hak ediyor.
Yalnız bırakılmak ister misin?
Tom Mary kadar uzun boylu değil.
Birbirimize çok benziyoruz.
Onu görmeye tahammül edemiyorum.
Onlardan birini seçebilirsin.
O, benim bir arkadaşım için.
Tom odada yalnız bırakıldı.
- Seninle aynı yaştayım.
- Yaşım seninle aynı.
Tom ve ben aynı boydayız.
- Başka bir şansı hak ediyorum.
- Bir şansı daha hak ediyorum.
Lütfen beni yalnız bırakma!
- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.
Onlar aynı yaşta.
İsa'nın havarilerinden birinin adı Paulus'tu.
Bir sandık hâlâ kayıp.
Bir yıl içinde, borsa düştü.
Kanadalı olan bir İngilizce öğretmeni tanıyorum.
İkimiz de aynı şeyi istiyoruz.
Tom'u asla yalnız bırakmadım.
Tom'un tek başına bırakılabileceğini sanmıyorum.
Neden Tom'un yalnız başına Boston'a gitmesine izin verdin?