Examples of using "регионе" in a sentence and their turkish translations:
bölgede yapılan çalışmalarda
Bölgede çokca buz var.
Hindukuş-Himalaya bölgesinde,
bölge sadece hasta değil,
Elmalar bu bölgede üretilir.
çünkü bölgede afet ölçeğinde bir kuraklık var.
Eğer bölge hastalanırsa,
her bölgesinde görebileceğiz
O arazide petrol mü arıyorsunuz?
yine aynı bölgede bir taşın üzerine
Bu alandaki adaların çoğu iskan edilmiş.
Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.
bölgede yaptığı etki dolayısıyla
O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir.
Bu video bölgenizde mevcut değil.
Bu bölgede yetiştirilen kavunların tadı çok güzel.
Kanto bölgesine geçen hafta çok kar yağdı.
Birliklerinin yaşamak için mücadele edeceğini bilmek bu fakir bölgedeki topraklardan
Onun şirketi, bölgedeki en başarılı küçük işletme olarak seçildi.
bunun sebeplerinden en önemlisi bölgenin en büyük kilisesi orasıydı
bölgede yapılan araştırmalarda gök taşına rastlanmamıştı
2012 yılında Himalayan Trust, az gelişmiş Khumbu bölgesinde usanmadan gerçekleştirdiği yol yapım çalışmaları için Pasang Sherpa'yı ödüle layık gördü.
Onun için, Arhangelsk'in arktik iklimi yeryüzündeki cehennemdi, ama o bölgede büyüyen diğeri için Arhangelsk yeryüzündeki cennetti.