Examples of using "намерен" in a sentence and their turkish translations:
Oraya gitmek niyetindeyim.
Tom gitmek istemiyor.
Onu denemeyi istiyorum.
Bırakmayı düşünüyorum.
Ben gelmeyi düşünüyorum.
Sence Tom gerçekten yardım etmek niyetinde mi?
Gerçeği söylemek niyetindeyim.
Ben bir avukat olmaya niyetliyim.
Benim kalmaya niyetim yok.
- Benim evlenmeye hiç niyetim yok.
- Ben evlenme niyetinde değilim.
Sana yardım etmek niyetindeyim.
Onu yapmaya niyetliyim.
Tom vazgeçmek istemiyor.
O ne yapma niyetinde?
- Benim özür dilemek gibi niyetim yok.
- Benim özür dilemeye niyetim yok.
Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor.
Tom onu değiştirmek istiyor.
Köleliği kaldırmayı istiyorum.
Tom ne yapmayı istiyor?
Erken ayrılmak istiyorum.
Öyle ya da böyle, Tom'un gitmeye niyeti var.
- Onu yapmaya niyetim yok.
- Onu yapmayı amaçlamıyorum.
Tom'un Boston'u terk etmeye niyeti yok.
Tom'un bize yardım etmeye niyeti yok.
Onu nasıl başarmayı düşünüyorsun?
Öyle yapmak niyetinde değilim.
Ben Boston'da kalmayı istiyorum.
Boston'a taşınmak niyetindeyim.
Tom, Boston'a dönmek istiyor.
Oraya gitmek istemiyorum.
- Kafamda Boston'a dönmek var.
- Boston'a dönme niyetindeyim.
Bu projeyi tamamlamak niyetindeyim.
Ben sonuna kadar mücadeleye niyet ediyorum.
Tom'un Mary'den özür dilemeye niyeti yok.
Bu konuda ne yapmak niyetinde?
Bahar tatili boyunca çalışacağım.
Tom Mary ile birlikte olacak.
Teorinizi inkar etmek gibi bir niyetim yok.
Bütün hafta kalmak istiyorum.
Tom'un Mary'ye yardım etmeye niyeti yoktu.
Yaz'ın geri kalanında çalışmayı planlıyorum.
Tom'un oraya tek gitmeye niyeti yok.
Tom için oy vermeye niyetim yok.
Bu emirlere uymaya niyetim yok.
Tom kazanmayı düşündüğünü söyledi.
Tom artık bunu yapmayı düşünmüyor.
Tom yine gelecek, eminim.
Seninle evlenmek istiyorum.
Oraya yalnız gitmeye kesinlikle hiç niyetim yok.
O soruya cevap vermeye niyetim yok.
- Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyetli.
- Tom'un bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamaya niyeti var.
Tom onu yapmak istemediğini söyledi.
Tom'un kimseyle evlenmek için hiçbir niyeti yok.
Bütün gün burada olmak niyetinde değilim.
Şeytanın tekiyle iş birliği yapmaya niyetim yok.
- Hiçbir soruya cevap verme niyetinde değilim.
- Hiçbir soruyu yanıtlamaya niyetim yok.
Tom bize yardım etmeye niyetleniyor mu?
Tom görüşmek için istekli.
Tom'un oğlunun tek başına seyahat etmesine izin vermeye niyeti yok.
Bize yardım etmeye niyetin var mı?
Onlara yardım etmeye niyetin var mı?
Bana yardım etmeye niyetin var mı?
Ona yardım etmeye niyetin var mı?
Ona yardım etmeyi tasarlıyor musun?
Nasıl yardım etmeyi düşünüyorsun?
Tom'un bir şey yapmasına yardım etmeye niyetim yok.
Tom bana onu yapmak niyetinde olmadığını söyledi.
Tom Mary'ye bunu yapma niyetinde olmadığını söyledi.
Tom'a bunu yapmayı düşünmediğimi söyledim.
Tom, 20 Ekim’e kadar Avustralya’da kalmayı amaçlıyor.
Tom'a özür dilemeye niyetim yok.
Yarın Tom'a telefon etmeye ve ondan yardım istemeye niyetim var.
O, hayatını Hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor.
Tom'un yapmamı söylediği şeyi yapmaya niyetim yok.
Tom'la yapmak için daha fazla bir şeye sahip olmaya niyetim yok.
Tom eski arabasını korumak istediğini söyledi.
Tom'u takip edeceğimi sana ne düşündürüyor?
O profesyonel bir futbol oyuncusu olmak niyetinde olmadığını açıklığa kavuşturdu.
Benim gitmemi istemiyor fakat benim niyetim var.
Bunu nasıl yapmayı düşünüyorsun?
Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da kalmaya niyeti yok.
Tam olarak ne yapmak niyetindesin?
Tom bana Mary ile Boston'a gitmek istediğini söyledi.
Onunla ne yapmayı düşünüyorsun?
Orada bir hafta kalmak istiyorum.
Parayla ne yapmak istiyorsun?
Ne olursa olsun istifa etmeye niyetim yok.
- Tom ne işler peşinde?
- Tom ne iş çeviriyor?
Onun hakkında ne yapmayı düşünüyorsun?
Sadece yapmam gereken şeyi yapmayı planlıyorum.
Tom'la birlikte gitmeyi istemiştim.
Seninle Boston'a gitmeye niyetim yok.
Benim eylemlerim için sorumlu olmayacağım.
Şimdi ne yapmayı planladığını bilmek isterdim.
Onu yapmayı planlamıyorum.
Tom beni almak için çıktı.
- Ne yapmayı planlıyorsun?
- Ne yapmaya niyet ediyorsun?
- Ne yapmayı planlıyorsunuz?
Onunla ne yapmayı istiyorsun?
Onunla ne yapmayı planlıyorsun?