Examples of using "нажать" in a sentence and their turkish translations:
Öbür düğmeye basmayı dene.
Siz sadece butona basmalısınız.
Tuşa basmam gerek.
Tuşa basman gerek.
Ben göndere tıklamayı unuttum.
Butona basarsan motor durur.
Bu düğmeye basar mısınız?
Siz sadece butona basmalısınız.
- Bu düğmeye basmasına izin verme.
- Bu butona basmasına izin verme.
Tom hangi butona basacağını bilmiyor.
Hangi butona basacağımı bana söyler misin?
Bir resim çekmek için yapmanız gereken bütün şey bu düğmeye basmaktır.
Bir cevap yazdım ama göndere basmayı unuttum.
Tüm yapmanız gereken düğmeye basmaktır.
Yapmanız gereken tek şey bu butona basmaktır.
Bir bilet almak için sadece butona basmalısın.
Bütün yapman gereken, bu tuşa basmak.
Tom hangi butona basacağını bilmiyordu.
- Hangi butona basacağımı bilmiyorum.
- Hangi tuşa basacağımı bilmiyorum.
Tom'un tetiği çekmek için cesareti yoktu.
Bu butona basarsan, kapı açılır.