Examples of using "места" in a sentence and their turkish translations:
Çok alan yok.
yerin adı ise
Boş yer var mı?
Şüpheye yer yok.
Ne tür yerlerden hoşlanırsın?
Bana biraz yer verin.
Burada daha fazla yer yok.
Yeterli yerin var mı?
Daha fazla yere ihtiyacınız var mı?
Tehlikeli sularda dolaşıyor.
Tüm koltuklar dolu.
Bizim koltuklarımız nerede?
Koltukların hepsi satıldı.
Oturun.
Yeterli yerimiz yok.
Cehennemde daha fazla yer yok.
Tom koltuğundan kalktı.
- Herkes için yeterli oda var.
- Herkes için yeterli boş yer var.
Hâlâ birkaç boş koltuk var mı?
Koltuklar müsait mi?
İki koltuk boş.
İki koltuk boş kaldı.
Bu yerin kutsallığı bozulmuş.
Hiç yerimiz yok.
Koltuklarınıza geri dönün.
Daha fazla yere ihtiyacım var.
Koltuğumdan çekil.
Lütfen oturun.
Yatağın altında hiç yer yok.
Daha fazla yere ihtiyacımız var.
Yatak bir sürü yer işgal eder.
Yatak bir sürü yer işgal etti.
Hâlâ boş koltuklar var.
Yerlerimize oturalım.
Hangi koltukları istiyorsunuz?
Tom boşlukları doldurdu.
Mary koltuğundan fırladı.
Burada çok yer var.
Tom'un daha fazlayere ihtiyacı olacak.
O tür yerlere gece gitmeyin.
Onlar mekandan uzak kaldılar.
Hangi yerleri ziyaret etmek istersiniz?
gördüğümüz felaketlerden kaçabileceğimiz
gelir ve istihdam yaratacak
Mevcut işler için rekabet çok şiddetli.
Şantiyeler mucizedir.
Kültürel bir bina yapmanın yolu budur.
Dünya'nın en doğal olmayan yerleri.
İlki, bu dar tanımlanmış işler robotlar tarafından
anahtarı olabilir.
Daha ucuz koltuklarınız var mı?
Makine çok yer kaplar.
Tablo çok yer kaplamaz.
Kanepe çok yer kaplıyor.
At kımıldamadı.
O bize güzel koltuklar aldı.
Herkesin zayıf noktaları vardır.
O güvenle ulaştı.
O mekândan uzak dur.
Lütfen koltuklarınıza geri gidin.
Bu yeri iyi tanıyor musun?
- Koltuğumu bana gösterdiler,
- Beni yerime götürdüler.
Hiçbir şey kımıldamadı.
Lütfen yerlerinize dönün.
Tüm iyi koltuklar çoktan alınmıştır.
Bu yer harita üzerinde değil.
Depolama alanım var.
Bu yerden bıktım.
Tom gergin.
Onlar hareket etmeyecekler.
O, koltuğundan kalktı.
Burada yeterli yerimiz var.
Sorunlu alanları belirleyebilir misiniz?
Bıraktığın yerden okumaya başla.
Her insanın kendi zayıf noktaları var.
Zil çaldığında seyirciler koltuklarına oturdular.
Yerinden kalkması için yaşlı bir bayana yardım etti.
Tom çalıştığı yerden uzakta yaşamıyor.
Tom ve Mary koltuklarına geri döndü.
Biz öyle yerlere asla gitmeyiz.
ya da yaşanacak yerler.
Dünyadaki tüm topluluklarda,
Bu fotoğraflar aynı noktaya ait.
Sonunda gideceğimiz yere vardık.
Üç yer ayırtmak istiyorum.
O öyle yerlere nadiren gider.
Burada kırk kişi için yeterli yer yok.
Benim sadece biraz daha yere ihtiyacım var.
- O koltuk çok yer kaplıyor.
- O kanepe çok yer kaplıyor.
Tom ve Mary koltuklarına oturdular.
- Bu koltukta sahnenin net bir görüntüsü var.
- Bu koltuk sahnenin net bir görüntüsüne sahip.
Tom ve Mary koltuklarını buldular.
Bu masa çok yer kaplıyor.
Arabada herkes için yeterli yer var mı?
Bu kanepe çok yer kaplar.
Onlar bir yerden bir yere taşınıyorlar.