Examples of using "возраст" in a sentence and their turkish translations:
“Yaş?” “16.”
Yaş etkiliyor.
Evren kaç yaşında?
Yaşında görünüyor musun?
önce kayaçların yaşı belirleniyor
Benim yaşımda hissediyorum.
Onun yaşını tahmin edebilir misiniz?
Onun yaşında tahminde bulundum.
Yirmi, güzel bir yaştır.
Onun yaşını dikkate almalısın.
Yaşını göstermiyorsun.
O, yaşını gösteriyor.
Mary yaşı hakkında yalan söyledi.
Yaşın hakkında yalan söyleme.
Tom yaşı hakkında yalan söylüyor.
Onun yaşını tahmin etmeye çalıştım.
Yaş ve mesleğin nedir?
O, yaşı hakkında yalan söylüyor.
Tom yaşına göre iyi yaptı.
On iki yıl bir köpek için yaşlıdır.
Evren yaklaşık 13.75 milyar yaşındadır.
O yaşında görünmüyor.
O, yaşını gizli tutuyor.
Yaşını gizli tutuyor.
Tom yaşını gizli tutar.
Lütfen yaşınızı forma yazınız.
Yaşını göstermiyor.
Tom yaşında görünmüyor.
Evrenin yaşını bir yılla temsil ediyor olsak
- Bir kadına kaç yaşında olduğunu sormamalısın.
- Bir kadına kaç yaşında olduğunu asla sormamalısın.
- Bir kadına kaç yaşında olduğunu asla sormamalısınız.
- Bir kadına kaç yaşında olduğu asla sorulmamalı.
- Bir kadına asla kaç yaşında olduğu sorulmamalı.
Tom yaşı hakkında niye yalan söylesin ki?
Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.
O bana yaşımı, adımı, adresimi ve benzeri şeyleri sordu.
Benim yaşımı tahmin edebilir misiniz?
Kız kardeşimle hemen hemen aynı yaşta gösterdiğimi söylerler.
Genç yaşına rağmen çok iyi bir iş yaptı.
Avustralya'da yasal evlilik yaşı 18'dir.
Seksen iki yaşındaydı ve yaşını hissediyordu.
İnsanları yaşla değil, davranışla yargılayın. Yıllar aldatıcıdır.
Öğrencilerin yaşı 18 ile 25 aralığındadır.
Tom yaşına rağmen emekli olmayı reddediyor.
Yaşını göz önünde bulundurursak, o çok güçlü görünüyor.
Bu vazoyu tarihlemek çok zordur.
Senin yaşında tekrar evlenmeyi ciddi olarak düşünüyor musun?
Tom, Mary'ye yaşını söyledi.
İngilizcede birinin yaşından bahsetmek istiyorsak "to be" fiilini kullanmamız gerekir.
Bazı insanlar oy verme yaşının 16'ya düşürülmesi gerektiğini düşünüyor.
Ayrı ayrı sayfalara, en iyi arkadaşınızı anlatın; yaşı, nerede yaşadığı, işi gibi...
Kaç yaşında olduğunu biliyorum.
- Bir bayana yaşının sorulmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.
- Bir bayana yaşını sormayacak kadar mantıklı olmalısın.
Fransızca öğretmenim benimle aynı yaşta.