Examples of using "возвращаться" in a sentence and their turkish translations:
geri dönmeye başladı.
Şimdi geri dönmek için çok geç.
Tom neden geri dönmeli?
Geri gitmem gerek.
Ben oraya yalnız dönemem.
Geri gelecek misin?
Beni oraya geri döndürme.
Senin geri gelmeni istemedim.
Onların geri gelmesini istemedim.
Eve geri gitmek istemiyorum.
Dönmek istemiyorum.
Geri gelmemeliydin.
Sanırım dönmeliyiz.
Geri dönmeyeceğim.
Ben eve gideceğim.
Geri gelmeyeceğim.
Tom'un dönecek hiçbir yeri yoktu.
Geç kaldık. Gitme zamanı.
Tom eve geri gitmeye korkuyordu.
- Tom geri dönmek istemedi.
- Tom geri gitmek istemedi.
Eve dönme zamanımız geldi.
Ben şimdi oraya geri gidemem.
Lütfen beni oraya geri gönderme.
Ben oraya dönmek istemiyorum.
Eve geri dönmeni istemiyorum.
Tek başıma dönmek istemiyorum.
Tom'un geri gelmesini istemedim.
Boston'a geri dönmek zorundaydım.
Ona derhal geri gelmesini tavsiye ettim.
Yarın buraya dönmem gerekiyor mu?
Tom Boston'a geri dönmeyi planlıyor mu?
Onun geri gelmesini istemedim.
Onun buraya geri gelmesini rica etmedim.
İşime geri dönmeliyim.
Tom'un çalışmaya işe geri dönmesi gerekiyor.
Oraya bir daha dönmemeyi tercih ederim.
O, derhal dönmesi için onun tarafından nasihat edildi.
Tom eve dönmek istemiyor.
İşe geri dönmeliyiz.
Geri gitmem gerek.
Dan yetimhaneye geri gitmek istemiyordu.
Hapishaneye dönmek istemiyorum.
Bir daha asla buraya geri dönmek istemiyorum.
Bostona geri gitmemeye karar verdim.
Boston'a geri gitmek istemiyorum.
Eve gitme vakti geldi.
Tom Boston'a geri gitmek istemiyordu.
Tom, Boston'a geri dönmek istemiyor.
Biz Boston'a geri gitmek istemiyoruz.
Tom hapse geri dönmek istemiyordu.
Tom, oraya tekrar gitmeyi planlamıyor.
Tom'un eve dönmesine gerek yoktu.
Tom, Avustralya'ya geri dönmek zorunda olmayabilir.
Sana geri gelmemeni söyledim.
Tom çok yakında Boston'a geri dönmeyi planlamamıştı.
Atın eğeri üzerine çıkmaya korkmama rağmen
Artık onun hakkında konuşmayalım.
Boston'a Tom'suz geri gitmek zorunda kaldım.
Geri gitmeliyim.
Geri gitmeliyiz.
Büyük olasılıkla Boston'a geri döneceğim
Tom karanlıktan sonra eve gitmek istemiyor.
- Tom'un Boston'a geri dönmesi gerekmiyordu.
- Tom'un dün Boston'a dönmesine gerek yoktu.
Onlara geri gelmemelerini söyledim.
Karanlıktan sonra eve yalnız yürümeyi sevmem.
Ona geri gelmemesini söyledim.
Ona geri gelmemesini söyledim.
Oraya geri gidemezsin.
İbrahim Müteferrika olayına dönmesin artık
O geri dönmemek üzere evden ayrıldı.
Bazı öğrenciler gelecek sömestr geri gelmeyecekler.
Çocuklar yaz tatilinden sonra tekrar okula dönmek zorunda.
Umarım asla Boston'a geri dönmek zorunda kalmam.
Buraya geri gelmeyi hiç planlamamıştım.
Tom, Avustralya'ya geri dönmelidir.
Şimdi soğuk, ıslak ve tehlikeli araziye geri dönme zamanım geldi.
Geri dönmek zorunda kalacağız.
Geri dönmek istemiyorum.
Tom bana ofise geri gitmek zorunda olduğunu söyledi.
Tom neden Boston'a geri dönmek zorunda kaldı bilmiyorum.
Buraya tekrar geri gelmeye niyetim yok.
Şimdi soğuk, ıslak ve tehlikeli araziye geri dönme zamanım geldi.
Ailem derhal geri gelmem için bana telgraf çekti.
Geri gitmek zorunda kaldım.
Tom bana ne zaman Boston'a geri gitmeyi planladığımı sordu.
Tom'un Boston'a geri gitmesi gerekiyor.
Tom, Avustralya'ya geri dönmelidir.
Henüz eve dönmek istemiyorum.
Geri gitmeyeceğim.
Geri gitme vaktiydi.
15 yumurtasını bırakır bırakmaz başladığı yere dönmek zorunda.
Yağmurda eve yürümek zorunda kaldım.
- Bu kenti, geri dönmemek üzere terk etmek istiyorum.
- Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.
Ben Tom'a geri gelmemesini söyledim.
Tom'un Boston'a geri gitmesi gerekiyordu.