Examples of using "Кобе" in a sentence and their turkish translations:
Tony Kobe'de yaşıyor.
Ben, Kobe'de yaşıyorum.
Kobe üniversitesinden mezun oldu.
Hiç Kobe'de bulundun mu?
Hangisi daha büyüktür, Tokyo mu yoksa Kobe mi?
Daha önce Kobe'de yaşadım.
Tom Kobe'den yarın sabah ayrılıyor.
Kobe doğduğum şehirdir.
Amcam Kobe'den beklenmedik bir şekilde geldi.
Ken Kobe'de ne kadar süre yaşadı?
Üç yıldır Kobe'de yaşıyor.
Bir fırtına geminin Kobe'den ayrılmasını engelledi.
Daha önce Kobe'de yaşadım.
Erkek kardeşim Kobe'de üniversiteye gidiyor.
Kobe banliyölerinde yaşamak istiyorum.
Geçen yıldan beri Kobe'de yaşamaktayım.
Erkek kardeşim az önce Kobe'den eve geldi.
Eski arabasını Kobe'deki bir adama satmak istiyor.
Bu tren gecikirse, biz Kobe'deki bağlantımızı kaçıracağız.
Gelecek hafta Kobe'ye gitmeyi düşünüyorum.