Examples of using "Джорджа" in a sentence and their turkish translations:
George inanılmaz büyüklükte bir gırtlak kemiğine sahiptir.
George kırık kalpli idi.
Dr. George'un sekreteri Japon'dur.
George'un kız kardeşi bana biraz sandviç yaptı.
Burada Berkeley'de dil bilimci olan George Lakoff'u ikna ettiler.
Yıllar önce Everest Dağı'nda ölecek olan büyük İngiliz kaşif George Mallory'ye