Translation of "Terminar" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Terminar" in a sentence and their turkish translations:

- Eu vou terminar logo.
- Vou terminar logo.

Yakında bitirmiş olacağım.

Não conseguimos terminar

Öve öve bitiremedik ha

Deixe-me terminar.

- Bitirmeme izin ver.
- Bitireyim.

Deixe Tom terminar.

Tom'un bitimesine izin ver.

Permita-me terminar.

Bitirmeme izin ver.

- Eu tenho que terminar isso.
- Tenho que terminar isso.

- Bunu bitirmeliyim.
- Bunu bitirmem gerekiyor.
- Bunu bitirmek zorundayım.

- Você pode terminar até lá?
- Você consegue terminar até lá?

O zamana kadar bitirebilir misin?

- Por favor, me deixe terminar.
- Por favor, me deixa terminar.

Lütfen bitirmeme izin ver.

Vamos terminar isso agora.

Onu derhal bitirelim.

Quando terminar, me avise.

Bitirdiğinde bana bildir.

Consegui terminar o trabalho.

Ben işi bitirebildim.

- Eu vou te contar quando terminar.
- Vou te contar quando terminar.

Bittiğinde size bildireceğim.

- Nós temos que terminar esse trabalho.
- Temos que terminar esse trabalho.

Bu işi bitirmek zorundayız.

- Você não vai terminar este projeto.
- Vocês não vão terminar esse projeto.
- Você não irá terminar este projeto.

Bu projeyi bitirmeyeceksin.

- Espere até eu terminar de comer.
- Esperem até eu terminar de comer.

- Yemek yemeği bitirene kadar bekle.
- Yemek yemeği bitirene kadar bekleyin.

Temos uma missão por terminar.

Tamamlamamız gereken bir görev var.

Você não consegue terminar nada.

Hiçbir şeyi bitiremiyor gibisin.

Vamos terminar o que começamos.

Başladığımızı bitirelim.

Meu turno está para terminar.

Benim vardiya neredeyse bitti.

Tenho que terminar meu livro.

- Kitabımı bitirmem gerekiyor.
- Kitabımı bitirmeliyim.
- Kitabımı bitirmek zorundayım.

Não sei quando vou terminar.

Ne zaman hazır olacağımı bilmiyorum.

Deixe-me terminar esse jogo.

Bu oyunu bitireyim.

Você deveria terminar o trabalho.

İşi bitirmelisin.

Não consegui terminar a tarefa.

Görevi tamamlayamadım.

Tom vai terminar com Mary.

- Tom, Mary ile olan ilişkisini bitirecek.
- Tom, Mary'den ayrılacak.

Fadil queria terminar o casamento.

Fadıl evliliği sona erdirmek istedi.

Eles devem terminar em breve.

Onlar az sonra hazır olmalı.

- Que faço depois de terminar isto?
- Que devo fazer depois de terminar isto?

Bunu yapmayı bitirdikten sonra ne yapmam gerekiyor?

- Eu não consegui terminar o meu lanche.
- Eu não consegui terminar o meu sanduíche.

Sandvicimi bitiremedim.

Temos que esperar o trabalho terminar

çalışmaların bitmesini beklemek zorundayız

Tu podes terminar teu ensaio agora.

Denemeni şimdi bitirebilirsin.

Nós vamos terminar em um segundo.

Bir saniye içinde hazır olacağız.

Eu tenho um trabalho para terminar.

Bitirecek bir işim var.

Espere até eu terminar as provas.

Sınavları bitirinceye kadar bekle.

Tom não vai terminar com você.

- Tom seninle ilişkiyi bitirmeyecek.
- Tom seninle ayrılmayacak.

Gostaria de terminar o trabalho sozinho.

İşi kendi başıma bitirmek istiyorum.

Tom não quer terminar com Mary.

- Tom Mary ile ilişkiyi bitirmek istemiyor.
- Tom Mary ile ayrılmak istemiyor.

Só me deixa terminar este jogo.

Sadece bu oyunu bitirmeme izin verin.

- Por favor, Maria, não podes terminar comigo!
- Por favor, Maria, você não pode terminar comigo!

- Lütfen, Mary, sen benden ayrılamazsın!
- Lütfen Mary, sen benimle ilişkiyi bitiremezsin!

- Tenho que terminar em um determinado tempo.
- Eu tenho que terminar em um determinado tempo.

Verilen zamanda bitirmeliyim.

- Eles foram embora depois de terminar o almoço.
- Eles foram embora depois de terminar de almoçar.

Öğle yemeği yedikten sonra gittiler.

O inverno está a terminar em Svalbard.

Svalbard'da kışın sonları.

Ela trabalhou muito para terminar a tarefa.

İşi yaptırmak için çok çalıştı.

Planejo terminar em dois ou três minutos.

İki ya da üç dakika içerisinde onu bitirmeyi planlıyorum.

Vou terminar em dois ou três minutos.

İki ya da üç dakika içerisinde onu bitireceğim.

Não podemos terminar este projeto sem você.

Biz sen olmadan bu projeyi bitiremeyiz.

Poderia esperar até eu terminar, por favor?

Lütfen, ben hazır olana kadar bekleyebilir miydiniz?

Eu preciso terminar de limpar a garagem.

Garajı temizlemeyi bitirmem gerekiyor.

Preciso terminar de pintar a minha casa.

- Odamı boyamayı bitirmeliyim.
- Odamı boyamayı bitirmem gerekiyor.

Levei duas horas para terminar a redação.

Yazıyı bitirmek 2 saatimi aldı.

Eu só quero terminar isto e sair.

Sadece bunu bitirmek ve gitmek istiyorum.

Eu gosto de terminar o que começo.

Başladığımı bitirmeyi seviyorum.

Eu preciso terminar de fazer as malas.

Paketlemeyi bitirmem gerekiyor.

Eu preciso terminar de escrever meu discurso.

Konuşmamı yazmayı bitirmeliyim.

Terminar o relatório amanhã é quase impossível.

Raporu yarına kadar bitirmek neredeyse imkansız.

Você conseguirá terminar o trabalho a tempo?

İşi zamanında bitirtebilecek misin?

Fiz um esforço para terminar meu trabalho.

İşimi bitirmek için gayret ettim.

Ele vai terminar o namoro com ela.

- O onunla ayrılacak.
- O onunla ilişkiyi bitirecek.

Isso não tem de terminar dessa forma.

Böyle bitmesi gerekmiyor.

Você consegue terminar isto em três dias?

Üç gün içinde bunu bitirebilir misin?

É impossível terminar isso em dois dias.

İki gün içinde bunu bitirmek imkansız.

Vamos terminar por aqui e continuar amanhã.

Burada bırakalım ve yarın devam edelim.

Eu esperarei até você terminar o trabalho.

Siz işi bitirinceye kadar bekleyeceğim.

Não comece nada que não possa terminar.

Bitiremiyeceğin bir şeye başlama.

Quando terminar o trabalho, eu te ligo.

İşimi bitirdiğimde seni arayacağım.

Você precisa terminar seu dever de casa.

Ödevini bitirmelisin.

Quando você vai terminar o seu trabalho?

Ödevini ne zaman bitireceksin?

Quanto tempo vai levar para terminar o trabalho?

İşi bitirmek ne kadar sürer?

Levou uma semana para ele terminar o trabalho.

İşi bitirmek bir haftasını aldı.

Levamos apenas quinze minutos para terminar o trabalho.

İşi tamamlamak sadece on beş dakikamızı aldı.

A construção do hospital está prestes a terminar.

Hastane inşaatı bitmek üzere.

Quando você terminar, você pode ir para casa.

Bitirdiğin zaman eve gidebilirsin.

Por favor, espere até eu terminar meu café.

Kahvemi bitirinceye kadar lütfen bekle.

Vamos terminar este trabalho o mais rápido possível.

Bu işi mümkün olan en kısa sürede bitirelim.

Nós não tivemos tempo de terminar nosso relatório

Raporumuzu bitirmek için zamanımız yoktu.

Eu só quero terminar isto e ir embora.

Sadece bunu bitirmek ve gitmek istiyorum.

Tom não teve tempo para terminar de comer.

Tom'un yemek yemeyi bitirmek için zamanı yoktu.

Esta pesquisa é muito longa para terminar rapidamente.

Bu araştırma hızlı bir şekilde bitiremeyecek kadar çok uzun.

É difícil terminar este trabalho em um dia.

Bu işi bir günde bitirmek zor.

Tom não pode terminar este trabalho num dia.

Tom bu işi bir günde bitiremez.

Eu não consigo terminar essa parte do quebra-cabeça.

Yapbozun bu kısmını bitiremiyorum.

Não posso terminar o trabalho num tempo tão curto.

Ben bu kadar kısa bir zamanda işi bitiremem.

- Termino meu trabalho amanhã.
- Vou terminar meu trabalho amanhã.

Yarına kadar işimi bitireceğim.

Ele está prestes a terminar de ler o livro.

O, kitabı okumayı bitirmek üzere.

Não vai ser fácil terminar este trabalho a tempo.

Bu işi zamanında bitirmek kolay olmayacak.

Demorei três horas para terminar o dever de casa.

Ev ödevini bitirmek üç saatimi aldı.

Eu acho que você deveria terminar com seu namorado.

Bence erkek arkadaşından ayrılmalısın.

Desculpa! Eu acidentalmente cliquei em "Enviar" antes de terminar.

Üzgünüm! Ben yanlışlıkla bitirmeden "Gönder"'e tıkladım.

Tom esperou Mary terminar antes de começar a falar.

Tom konuşmaya başlamadan önce Mary bitirinceye kadar bekledi.

Os viajantes devem terminar sua jornada antes de escurecer.

Turistler karanlıktan önce yolculuklarını bitirmeli.

Eu só queria terminar antes de ir para casa.

Eve gitmeden önce sadece onu bitirmek istedim.

Eu preciso terminar o trabalho para depois de amanhã.

Öbür güne kadar bu işi bitirmeliyim.

Tenho que terminar o relatório antes das oito horas.

Öğleden sonra saat 8'den önce raporu bitirmeliyim.

Graças a você conseguimos terminar este trabalho a tempo.

Senin sayende bu işi zamanında bitirebildik.

Preciso terminar este trabalho até a próxima terça-feira.

Gelecek Salıya kadar bu işi bitirtmeliyim.

Tom conseguiu terminar de escrever seu relatório a tempo.

Tom raporunu yazmayı zamanında bitirebildi.

Eu ainda tenho de terminar de pintar a cerca.

Ben hâlâ çiti boyamayı bitirmek zorundayım.

O Tom foi o primeiro a terminar a prova.

Tom testi bitiren ilk kişiydi.