Examples of using "Terminar" in a sentence and their turkish translations:
Yakında bitirmiş olacağım.
Öve öve bitiremedik ha
- Bitirmeme izin ver.
- Bitireyim.
Tom'un bitimesine izin ver.
Bitirmeme izin ver.
- Bunu bitirmeliyim.
- Bunu bitirmem gerekiyor.
- Bunu bitirmek zorundayım.
O zamana kadar bitirebilir misin?
Lütfen bitirmeme izin ver.
Onu derhal bitirelim.
Bitirdiğinde bana bildir.
Ben işi bitirebildim.
Bittiğinde size bildireceğim.
Bu işi bitirmek zorundayız.
Bu projeyi bitirmeyeceksin.
- Yemek yemeği bitirene kadar bekle.
- Yemek yemeği bitirene kadar bekleyin.
Tamamlamamız gereken bir görev var.
Hiçbir şeyi bitiremiyor gibisin.
Başladığımızı bitirelim.
Benim vardiya neredeyse bitti.
- Kitabımı bitirmem gerekiyor.
- Kitabımı bitirmeliyim.
- Kitabımı bitirmek zorundayım.
Ne zaman hazır olacağımı bilmiyorum.
Bu oyunu bitireyim.
İşi bitirmelisin.
Görevi tamamlayamadım.
- Tom, Mary ile olan ilişkisini bitirecek.
- Tom, Mary'den ayrılacak.
Fadıl evliliği sona erdirmek istedi.
Onlar az sonra hazır olmalı.
Bunu yapmayı bitirdikten sonra ne yapmam gerekiyor?
Sandvicimi bitiremedim.
çalışmaların bitmesini beklemek zorundayız
Denemeni şimdi bitirebilirsin.
Bir saniye içinde hazır olacağız.
Bitirecek bir işim var.
Sınavları bitirinceye kadar bekle.
- Tom seninle ilişkiyi bitirmeyecek.
- Tom seninle ayrılmayacak.
İşi kendi başıma bitirmek istiyorum.
- Tom Mary ile ilişkiyi bitirmek istemiyor.
- Tom Mary ile ayrılmak istemiyor.
Sadece bu oyunu bitirmeme izin verin.
- Lütfen, Mary, sen benden ayrılamazsın!
- Lütfen Mary, sen benimle ilişkiyi bitiremezsin!
Verilen zamanda bitirmeliyim.
Öğle yemeği yedikten sonra gittiler.
Svalbard'da kışın sonları.
İşi yaptırmak için çok çalıştı.
İki ya da üç dakika içerisinde onu bitirmeyi planlıyorum.
İki ya da üç dakika içerisinde onu bitireceğim.
Biz sen olmadan bu projeyi bitiremeyiz.
Lütfen, ben hazır olana kadar bekleyebilir miydiniz?
Garajı temizlemeyi bitirmem gerekiyor.
- Odamı boyamayı bitirmeliyim.
- Odamı boyamayı bitirmem gerekiyor.
Yazıyı bitirmek 2 saatimi aldı.
Sadece bunu bitirmek ve gitmek istiyorum.
Başladığımı bitirmeyi seviyorum.
Paketlemeyi bitirmem gerekiyor.
Konuşmamı yazmayı bitirmeliyim.
Raporu yarına kadar bitirmek neredeyse imkansız.
İşi zamanında bitirtebilecek misin?
İşimi bitirmek için gayret ettim.
- O onunla ayrılacak.
- O onunla ilişkiyi bitirecek.
Böyle bitmesi gerekmiyor.
Üç gün içinde bunu bitirebilir misin?
İki gün içinde bunu bitirmek imkansız.
Burada bırakalım ve yarın devam edelim.
Siz işi bitirinceye kadar bekleyeceğim.
Bitiremiyeceğin bir şeye başlama.
İşimi bitirdiğimde seni arayacağım.
Ödevini bitirmelisin.
Ödevini ne zaman bitireceksin?
İşi bitirmek ne kadar sürer?
İşi bitirmek bir haftasını aldı.
İşi tamamlamak sadece on beş dakikamızı aldı.
Hastane inşaatı bitmek üzere.
Bitirdiğin zaman eve gidebilirsin.
Kahvemi bitirinceye kadar lütfen bekle.
Bu işi mümkün olan en kısa sürede bitirelim.
Raporumuzu bitirmek için zamanımız yoktu.
Sadece bunu bitirmek ve gitmek istiyorum.
Tom'un yemek yemeyi bitirmek için zamanı yoktu.
Bu araştırma hızlı bir şekilde bitiremeyecek kadar çok uzun.
Bu işi bir günde bitirmek zor.
Tom bu işi bir günde bitiremez.
Yapbozun bu kısmını bitiremiyorum.
Ben bu kadar kısa bir zamanda işi bitiremem.
Yarına kadar işimi bitireceğim.
O, kitabı okumayı bitirmek üzere.
Bu işi zamanında bitirmek kolay olmayacak.
Ev ödevini bitirmek üç saatimi aldı.
Bence erkek arkadaşından ayrılmalısın.
Üzgünüm! Ben yanlışlıkla bitirmeden "Gönder"'e tıkladım.
Tom konuşmaya başlamadan önce Mary bitirinceye kadar bekledi.
Turistler karanlıktan önce yolculuklarını bitirmeli.
Eve gitmeden önce sadece onu bitirmek istedim.
Öbür güne kadar bu işi bitirmeliyim.
Öğleden sonra saat 8'den önce raporu bitirmeliyim.
Senin sayende bu işi zamanında bitirebildik.
Gelecek Salıya kadar bu işi bitirtmeliyim.
Tom raporunu yazmayı zamanında bitirebildi.
Ben hâlâ çiti boyamayı bitirmek zorundayım.
Tom testi bitiren ilk kişiydi.