Translation of "Querer" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Querer" in a sentence and their turkish translations:

Querer é poder.

- İsteğin olduğu yerde, bir yol vardır.
- İstenirse her şey mümkündür.
- İstenirse mutlaka bir yol bulunur.

- Eles vão querer o Tom.
- Elas vão querer o Tom.

Onlar Tom'u talep edecek.

- Tom não parecia querer ganhar.
- Tom não parecia querer vencer.

Tom kazanmak istiyor gibi görünmüyordu.

- Quem iria querer machucá-los?
- Quem iria querer machucá-las?

Kim onlara zarar vermek istiyor?

É errado querer ficar?

Kalmak istemek yanlış mı?

- Achava que você iria querer.
- Eu achava que você iria querer.

Bunu istemediğini düşündüm.

- Tom vai querer fazer isso.
- O Tom vai querer fazer isso.

Tom bunu yapmak isteyecek.

Quem ia querer me matar?

Beni kim öldürmek ister?

Tom tem que querer ficar.

Tom kalmak istemek zorunda.

Você vai querer ver isto.

Bunu görmek isteyeceksin.

Você poderia querer se sentar.

Oturmak isteyebilirsin.

Você pode querer um ajudinha.

Biraz yardım isteyebilirsin.

Tom vai querer ler isto.

Tom bunu okumak isteyecek.

Tom pode querer te acompanhar.

Tom seninle gitmek isteyebilir.

Eu não fiz por querer.

- Bilerek yapmadım.
- Ben onu kasten yapmadım.
- Kasıtlı yapmadım.

Eu vou querer carne assada.

Biftek alacağım.

Acho que vou querer salmão.

Sanırım somon alacağım.

Ninguém vai querer me tocar.

Kimse bana dokunmak istemeyecektir.

Eu costumava querer ser rico.

Eskiden zengin olmak isterdim.

- Por que nós quereríamos punir você?
- Por que iríamos querer punir-te?
- Por que iríamos querer puni-lo?
- Por que iríamos querer puni-la?
- Por que iríamos querer punir-vos?
- Por que iríamos quer puni-los?
- Por que iríamos querer puni-las?
- Por que iríamos querer punir você?
- Por que iríamos querer punir vocês?

- Neden seni cezalandırmak isteyelim?
- Neden sizi cezalandırmak isteyelim?

Vou querer somente um copo d'água.

- Ben yalnızca bir bardak su alırım.
- Yalnızca bir bardak su içeceğim.

Quero querer o que você quer.

İstediğin şeyi istemek istiyorum.

Eu encontrei esse restaurante sem querer.

Restoranı tesadüfen buldum.

O Tom pode não querer ir.

Tom gitmek istemeyebilir.

Quem ia querer machucar o Tom?

Tom'u kim incitmek isterdi?

Você não vai querer perder isto.

Bunu kaçırmak istemeyeceksin.

Sem querer ele encontrou o tesouro.

O, istemeden bir hazine buldu.

O Tom não vai querer isso.

Tom onu istemeyecek.

Que mais poderia querer uma mulher?

Bir kadın daha ne isteyebilir ki?

Eu comi um inseto sem querer.

- Ben kazara bir böcek yedim.
- Ben yanlışlıkla bir böcek yedim.

O que mais você poderia querer?

Başka ne isteyebilirsin?

Por que eu iria querer isso?

Neden bunu istiyorum?

Tom vai querer saber onde estamos.

Tom nerede olduğumuzu merak edecek.

Eu apaguei o arquivo sem querer.

Dosyayı yanlışlıkla sildim.

Qualquer outro animal vai querer o mesmo.

Burada yaşayan her canlı olacak.

Ninguém aqui parece querer a nossa ajuda.

Buradaki hiç kimse yardımımızı istiyor gibi görünmüyor.

O Tom não vai querer fazer isso.

Tom onu yapmak istemeyecek.

O que o Tom poderia querer comigo?

Tom benimle ilgili ne istiyor?

Por que eu deveria querer fazer isso?

Neden onu yapmayı istemeliyim?

Por que eu iria querer estudar francês?

Neden Fransızca çalışmak istiyorum.

Vou querer um café e um croissant.

Bir kahve ve bir kruvasan alacağım.

Você não vai querer esperar tanto tempo.

Bu kadar uzun zaman beklemek istemezsiniz.

Eu vou querer falar com o Tom.

Tom'la konuşmak isteyeceğim.

Por que ele iria querer impressionar-me?

O neden beni etkilemek ister ki?

Por que ele iria querer impressioná-la?

Neden onu etkilemek ister ki?

Escutar esta música me faz querer dançar.

Bu şarkıyı dinlemek bana dans etmeyi istetiyor.

Por que alguém iria querer me beijar?

Neden hiç kimse beni öpmek istemedi?

Por que o Tom ia querer fazer aquilo?

Tom niçin onu yapmak istiyor?

Por que nós iríamos querer ir para Boston?

Neden Boston'a gitmek isteriz?

Por que você iria querer machucar o Tom?

Neden Tom'u incitmek istiyorsun?

Você me faz querer ser uma pessoa melhor.

Daha iyi bir insan olmak istememi sağlıyorsun.

Achava que o Tom não iria querer ajuda.

Tom'un bir yardım istemeyeceğini düşündüm.

Por que o Tom iria querer me ajudar?

Tom neden bana yardım etmek istesin ki?

Por que alguém iria querer ferir o Tom?

Neden herhangi biri Tom'a zarar vermek istiyor?

Eu não iria querer estar em seus sapatos.

Senin yerinde olmak istemezdim.

Me desculpe por ter abrido sua carta sem querer.

Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.

O Tom tem tudo que um homem poderia querer.

Tom bir insanın isteyebileceği her şeye sahip.

O que te fez querer se mudar para Boston?

Sana Boston'a taşınmayı ne istetti?

Nunca pensei que eu fosse querer comprar um iPad.

Bir iPad almak isteyeceğimi asla düşünmedim.

Tom pode não querer ir para Boston com você.

Tom seninle Boston'a gitmek istemeyebilir.

Por que eu iria querer ir para lá sozinho?

Neden oraya yalnız gitmek isterim?

Eu nunca pensei que Tom pudesse não querer ir.

Tom'un gitmek istemeyebileceğini hiç düşünmedim.

Meu palpite é que Tom não vai querer isso.

Benim tahminim Tom'un onu istemeyeceğidir.

Algumas pessoas parecem sempre querer ter a última palavra.

Bazı insanlar her zaman son sözü söylemek istiyor gibi görünürler.

Eu não ia querer fazer isso sem alguma ajuda.

Biraz yardım olmadan onu yapmak istemezdim.

O Tom não vai querer fazer isso de novo.

Tom muhtemelen bunu tekrar yapmak istemiyor.

Eu não achei que você iria querer fazer isso.

Bunu yapmak isteyeceğini düşünmemiştim.

Eu tranquei a porta, no caso de alguém querer entrar.

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.

Por que o Tom iria querer trabalhar para a Mary?

Neden Tom Mary için çalışmak istiyor?

Eu não tenho certeza se você vai querer fazer isso.

Bunu yapmayı isteyeceğinden emin değilim.

Por que o Tom iria querer que eu o ajudasse?

- Tom ona yardım etmemi niye istesin ki?
- Tom neden ona yardım etmemi istiyor?

Um dia eu vou querer voar para fora do pais.

Bir gün ülke dışına uçmak isteyeceğim.

- O que você vai comer?
- O que você vai querer?

Ne alıyorsun?

Eu sei que o Tom não vai querer fazer isso.

Tom'un onu yapmayı istemeyeceğini biliyorum.

Tom pensava que Mary não ia querer morar em Boston.

Tom Mary'nin Boston'da yaşamak istemiyeceğini düşündü.

Eu sabia que o Tom poderia não querer fazer isso.

Tom'un bunu yapmak istemeyebileceğini biliyordum.

Por que eu ia querer ter algo a ver com isto?

Buna neden karışmak isteyeyim?

Por que o Tom ia querer fazer uma coisa tão estúpida?

Tom neden onun gibi aptalca bir şeyi yapmak istiyor?

Eu apenas achei que você pudesse querer esquiar com a gente.

Sadece bizimle kayak yapmaya gitmek isteyebileceğini düşündüm.

Eu imaginei que você provavelmente nunca mais ia querer me ver.

Beni muhtemelen tekrar görmek istemeyeceğini düşündüm.

Eu, geralmente, não saio de casa para querer ver outras pessoas.

Ben genellikle diğer insanları görmek istediğim için evden dışarı çıkmam.

Qual é o verdadeiro motivo de você não querer fazer isto?

Bunu yapmak istememenin gerçek nedeni nedir?

Apesar de não querer, eu fui lá porque tive de ir.

Gitmek istemememe rağmen gitmek zorunda olduğum için oraya gittim.

Eu não acho que Tom vai querer a sua bicicleta velha.

Tom'un eski bisikletini isteyeceğini sanmıyorum.

Por que alguém iria querer viver em um lugar como este?

Neden biri böyle bir yerde yaşamak ister?

- Eu acho que o Tom pode querer ir jogar boliche com a gente.
- Acho que o Tom pode querer ir jogar boliche com a gente.

Tom'un bizimle bovlinge gitmek isteyebileceğini düşünüyorum.

Não há nada que uma mulher não possa fazer depois de querer

Bir kadının istedikten sonra yapamayacağı şey yoktur zaten

E à medida que envelhece, parece querer fazê-lo cada vez mais.

Ve yaşı ilerledikçe bunu daha da çok yapmak istiyor gibi.

Dê a ele uma mão e ele vai querer o braço inteiro.

Ona elini verirsen kolunu kaptırırsın.

Eu não consigo imaginar porque alguém iria querer roubar uma coisa dessas.

Birinin neden öyle bir şey çalmak istediğini hayal bile edemiyorum.

Eu percebi que, apesar de querer comer, eu não tinha tempo suficiente.

Yemek yemek istememe rağmen, yemek yiyecek yeterli zamanımın olmadığını fark ettim.

Tom pode não querer cantar, mas você ainda deve perguntar a ele.

Tom şarkı söylemek istemeyebilir ama yine de ona rica etmen gerekir.

- Eu tenho certeza de que o Tom vai querer ficar com todo o crédito.
- Tenho certeza de que o Tom vai querer ficar com todo o crédito.

Tom'un tüm krediyi almak isteyeceğinden eminim.

E qualquer ser que viva aqui não vai querer ficar por muito tempo.

ve orada yaşayan ne varsa orada kalmayı artık istemeyecektir.

O que te dá tanta certeza de que o Tom vai querer voltar?

Tom'un geri gelmeyi isteyeceği konusunda seni bu kadar emin yapan nedir?

Sem querer eu embarquei em um trem que estava indo na direção oposta.

Yanlışlıkla ters yöne giden bir trene bindim.

Francês é muito difícil, então não acho que eu vá querer aprendê-lo.

Fransızca çok zor, bu yüzden öğrenmek istediğimi sanmıyorum.

O Tom pode não querer cantar na frente de um público tão grande.

Tom, böylesine geniş bir kitlenin önünde şarkı söylemek istemeyebilir.

E se há água aqui, isso deve querer dizer que vão estar aqui animais.

Aşağıda su varsa bu orada hayvanların da olacağı anlamına gelir.