Translation of "Planejo" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Planejo" in a sentence and their turkish translations:

- Eu planejo ir ao cinema.
- Planejo ir ao cinema.

Ben sinemaya gitmeyi planlıyorum.

- Não planejo fazer isso sozinho.
- Não planejo fazer isso sozinha.

Bunu tek başıma yapmayı planlamıyorum.

Eu nunca planejo nada.

Asla hiçbir şey planlamam.

Planejo morar na cidade.

Ben şehirde yaşamayı planlıyorum.

Eu planejo ir lá.

Ben oraya gitmeyi planlıyorum.

Planejo ir a Tóquio amanhã.

Yarın Tokyo'ya gitmek için planlarım var.

- Eu planejo ir para Boston em breve.
- Planejo ir para Boston em breve.

- Boston'a yakında gelmeyi düşünüyorum.
- Boston'a yakında gelmeyi planlıyorum.
- Kafamda yakında Boston'a gelmek var.

Planejo ficar tanto tempo quanto você.

Kaldığın sürece kalmayı planlıyorum.

Planejo ler um livro no avião.

Uçakta bir kitap okumayı planlıyorum.

- Eu planejo passar o dia com o Tom.
- Planejo passar o dia com o Tom.

Bütün günü Tom'la geçirmeyi planlıyorum.

Planejo terminar em dois ou três minutos.

İki ya da üç dakika içerisinde onu bitirmeyi planlıyorum.

Planejo falar de você para o Tom.

Tom'a senden bahsetmeyi düşünüyorum.

Planejo celebrar o Ano Novo na Austrália.

Planım yılbaşı tatilini Avustralya'da geçirmektir.

Eu não planejo votar nas próximas eleições.

Yaklaşan seçimlerde oy vermeyi planlamıyorum.

Planejo pegar o trem das 10:30.

10.30 trenine yetişmeyi planlıyorum.

Eu planejo sair de Boston assim que puder.

Elimden geldiğince kısa sürede Boston'dan ayrılmayı düşünüyorum.

Planejo comprar um carro assim que tiver dinheiro suficiente.

Almaya gücüm yeter yetmez yeni bir araba almayı planlıyorum.

- Tenho planos de morar na cidade.
- Planejo morar na cidade.

Bu kentte yaşamayı planlıyorum.

- Eu planejo nunca me casar.
- Eu não tenho intenção de me casar.

Asla evlenmemeyi planlıyorum.

- Eu pretendo emigrar para a Austrália.
- Eu planejo emigrar para a Austrália.

Avustralya'ya göç etmeyi planlıyorum.

- Pretendo contratar alguém que saiba falar inglês.
- Eu pretendo contratar alguém que saiba falar inglês.
- Eu planejo contratar alguém que fale inglês.
- Planejo contratar alguém que fale inglês.

Ben, İngilizce konuşabilen birini işe almayı düşünüyorum.

- Pretendo ficar aqui por três dias.
- Eu planejo ficar aqui por três dias.

Üç gün burada kalmayı planlıyorum.

Eu planejo contactar Tom por telefone amanhã e pedir para ele nos ajudar.

Yarın telefonla Tom'a ulaşmayı ve bize yardım etmesini rica etmeyi planlıyorum.

- Meu plano é conseguir um emprego assim que eu puder.
- Planejo conseguir um emprego tão logo quanto eu puder.

Elimden geldiğince kısa sürede bir iş bulmayı düşünüyorum.