Translation of "Breve" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Breve" in a sentence and their turkish translations:

- Nós vamos voltar em breve.
- Nós voltaremos em breve.
- Vamos voltar em breve.
- Voltaremos em breve.

Biz kısa süre içinde dönmüş olacağız.

Seja breve.

Onu kısalt.

Serei breve.

Kısa ve öz olacağım.

- Venha visitar-nos breve.
- Venham visitar-nos breve.

Yakında bizi ziyaret etmeye gel.

Começaremos em breve.

Birazdan başlayacağız.

Acontecerá em breve.

Bu yakında olacak.

Visitarei em breve.

Yakında ziyaret edeceğim.

Chegarei em breve.

Yakında geleceğim.

- Em breve estará pronto.
- Em breve vai estar pronto.

Yakında hazır olacak.

- Tom vai comer em breve.
- Tom comerá em breve.

Tom yakında yemek yiyecek.

- Vamos visitá-lo em breve.
- Vamos visitá-lo breve.
- Vamos visitá-lo dentro em breve.

Yakında sizi ziyaret edeceğiz.

- Em breve nós mudaremos isso.
- Vamos mudar isso em breve.
- Nós vamos mudar isso em breve.

Yakında onu değiştireceğiz.

- Vejo você em breve, Tom.
- Te vejo em breve, Tom.

Yakında görüşürüz, Tom.

Você entenderá em breve

Birazdan anlayacaksınız

- Até logo!
- Até breve!

Yakında görüşürüz!

Nós partiremos em breve.

Yakında buradan ayrılıyoruz.

Por favor, seja breve.

Lütfen kısa kes.

Estarei lá em breve.

Yakında orada olacağım.

Nós saberemos em breve.

Yakında bileceğiz.

Seja breve, por favor.

- Kısa kes lütfen.
- Kısa tut lütfen.
- Kısa tutun lütfen.
- Kısa tutunuz lütfen.

Você deveria ser breve.

Kısa kesmelisin.

Você irá em breve.

Yakında gidiyor olacaksın.

Mudarei isso em breve.

Yakında onu değiştireceğiz.

- Até logo.
- Eu te vejo em breve.
- Te vejo em breve.

Yakında görüşürüz.

- Tom vai ser pai em breve.
- Tom em breve vai ser pai.

Tom yakında bir baba olacak.

- Eles estarão aqui muito em breve.
- Elas estarão aqui muito em breve.

Onlar yakında burada olacak.

Você vai descobrir em breve.

Yakında öğreneceksin.

Esperamos vê-lo em breve.

Seni kısa sürede görmeyi umuyoruz.

Ele respondeu de forma breve.

Kısaca yanıtladı.

Espero te ver em breve.

Yakında görüşeceğimizi umuyorum.

Preciso te ver em breve.

Yakında seni görmem gerekiyor.

Tomara que chova em breve!

Umarım yakında yine yağmur yağar!

Alguém estará aqui em breve.

Birisi yakında burada olacak.

Nos falaremos em breve, Tom.

Yakında konuşacağız, Tom.

Aprenderei em breve a nadar.

Kısa sürede nasıl yüzeceğimi öğrendim.

Mais problemas surgiram em breve.

Yakında başka sorunlar ortaya çıktı.

Você vai morrer em breve.

Yakında öleceksin.

Tom estará aqui em breve.

Tom bir süre içinde burada olacak.

- Voltarei em breve.
- Voltarei logo.

Yakında geri döneceğim.

Charles improvisou um breve discurso.

Charles kısa bir konuşma uydurdu.

- Voltarei em breve.
- Volto logo.

- Birazdan dönerim.
- Hemen dönerim.

O trem parte em breve.

Tren yakında yola çıkıyor.

Eles devem terminar em breve.

Onlar az sonra hazır olmalı.

- Espero poder te ver em breve.
- Eu espero poder te ver em breve.

Sizi yakında görebilmeyi umuyorum.

- Eu planejo ir para Boston em breve.
- Planejo ir para Boston em breve.

- Boston'a yakında gelmeyi düşünüyorum.
- Boston'a yakında gelmeyi planlıyorum.
- Kafamda yakında Boston'a gelmek var.

- Eu espero estar em Boston em breve.
- Espero estar em Boston em breve.

Yakında Boston'da olmayı umuyorum.

- Espero que algo aconteça em breve.
- Eu espero que algo aconteça em breve.

Umarım yakında bir şey olur.

- Eu tenho que fazer isso em breve.
- Tenho que fazer isso em breve.

Onu çok yakında yapmak zorundayım.

Espero encontrar os destroços em breve.

Umarım o enkazı kısa sürede buluruz.

Em breve você ouvirá sobre ele.

Yakında ondan haber alacaksın.

Em breve não teremos mais petróleo.

Yakında artık petrolümüz olmayacak.

As conversações devem começar em breve.

Konuşmalar yakında başlaması gerekir.

Vamos jogar boliche juntos em breve.

Yakında bir ara bovlinge gidelim.

A vida dos homens é breve.

İnsanların hayatları kısadır.

Eu vou está junto em breve.

Yakında birlikte olacağız.

O contrato encerra-se em breve.

- Sözleşme kısa süre sonra bitecek.
- Mukavele yakında sona erecek.

As tulipas vão desabrochar em breve.

Laleler yakında çiçek açacaklar.

Espero que Maria chegue em breve.

Maria'nın yakında varmasını umuyorum.

O Tomás visitará Boston em breve.

Tom yakında Boston'u ziyaret edecek.

Devo chegar em casa em breve.

Yakında evde olmalıyım.

O sol vai-se levantar em breve.

Güneş yakında doğacak.

Muitas andorinhas virão em breve pelo sul.

Yakında güneyden birçok kırlangıç gelecek.

- Tom chegará logo.
- Tom chegará em breve.

- Tom yakında varıyor olacak.
- Tom yakında gelecek.

Teremos uma aula extra em breve, pessoal!

Yakında ekstra bir sınıfımız olacak, çocuklar!

Eu espero que isso mude em breve.

Bunun yakında değişeceğini umuyorum.

Esperamos vê-lo por aqui em breve.

Seni yakında bu çevrede görüyor olacağımızı umuyorum.

O Tom vai fazer isso em breve.

Tom yakında bunu yapacak

- Em breve será primavera.
- Logo será primavera.

Yakında ilkbahar olacak.

- Você vai aprender a falar inglês bem em breve.
- Em breve você vai aprender a falar inglês bem.

Yakında İngilizceyi iyi konuşmayı öğreneceksin.

- Você vai fazer isso em breve, não é mesmo?
- Você vai fazer aquilo em breve, não é mesmo?

Bunu yakında yapacaksın, değil mi?

Em breve, o Sol não nascerá durante meses.

Yakında güneş aylarca yükselmeyecek.

Em breve, haverá hienas e leopardos à caça.

Sırtlanlar ve parslar yakında ava çıkacak.

Vamos olhar brevemente para o vírus em breve

kısaca bir de virüse bakalım kısa bir şekilde

O navio de Nova Iorque chegará em breve.

New York'tan gelen gemi çok geçmeden gelecek.

Ele em breve irá se acostumar à aula.

O, yakında sınıfa alışacak.

Ele vai responder a sua carta em breve.

Yakında senin mektubuna cevap verecek.

Todos esperam que a recessão termine em breve.

Herkes durgunluğun yakında sona ereceğini umuyor.

Espero que possamos fazer isso novamente em breve.

Bunu yakında tekrar yapabileceğimizi umuyorum.

Bancos gregos podem em breve ficar sem dinheiro.

Yakında Yunan bankalarının paraları tükenebilir.

Nós tivemos uma breve discussão sobre direitos humanos.

Biz insan hakları konusunda kısa bir tartışma yaptık.

- Voltarei em breve.
- Volto logo.
- Já volto.
- Volto já.
- Voltarei logo.
- Estarei de volta logo.
- Eu voltarei em breve.

- Yakında geri döneceğim.
- Yakında dönmüş olurum.

E em breve começarão a alimentar-se de carne.

Yakında et yemeye de başlayacaklar.

Em breve ele deixará a casa dos pais dele.

O yakında anne ve babasının evini terk edecek.

- Voltarei em breve.
- Volto logo.
- Volto já.
- Voltarei logo.

- Yakında geri döneceğim.
- Kaşla göz arasında geri döneceğim.
- Hemen geri döneceğim.

Outra loja vai ser aberta em Boston em breve.

Yakında Boston'da başka bir mağaza açılacak.

O Tom diz que espera mudar isso em breve.

Tom bunu yakında değiştirmeyi umuyor.

Eu também quero dar uma breve informação sobre os comentários

Yorumlarla ilgili size kısa bir bilgilendirme de yapmak istiyorum

Ele continuou com seu trabalho depois de um breve descanso.

Kısa bir moladan sonra çalışmasına devam etti.

Você pode enviar alguém para consertar o mais breve possível?

En kısa sürede onu tamir edecek birini gönderebilir misin?

Eu acho que o Tom vai fazer isso em breve.

Sanırım Tom yakında onu yapacak.

A vida é breve demais para ser levada a sério.

Yaşam, erkeklerin ciddiye alması için çok kısa