Examples of using "Parar" in a sentence and their turkish translations:
- Durdurmak zorunda kaldım.
- Durmam gerekiyordu.
Durmalı mıyım?
Burada duralım.
Kendimi durduramıyorum.
Şimdi durabilirsin.
Onlar durmayacak.
Yakında duralım mı?
Aralıksız yağmur yağdı.
Durdurmak ister misin?
Duramıyorum.
Durduracağım.
Durmalısın.
- Durdurmak zorunda kaldım.
- Durmam gerekiyordu.
Onu durdur dedim!
Onu durdur!
Az önce durduk.
Hiç kimse Tom'u durduramaz.
Asla durmayacağım.
Biz şimdi durmayacağız.
Senden onu durdurmanı istedim.
Sigara içmeyi bırakmalısın.
Bunu durdurabilirsin.
Şimdi duramazsın.
Bizi durduramazsın.
Ben sigarayı bırakacağım.
Her zaman yağmur yağıyor.
- Duralım ve dinlenelim.
- Durup dinlenelim.
Gerçekten durmak istemiyorum.
Tom durmak zorundaydı.
Onu durdurmak zorundasın.
Hiç kimse beni durduramaz!
Durmayacağım.
Daha sonra uğrarım.
O sigarayı bırakmaya kesin karar verdi.
Neden durmalıyız?
Tom'u nasıl durdurabiliriz.
Tom tekrar arayacak.
Tom durmayacak.
Duramayız.
Duramadım.
Onlar durmayacaklar.
O durmadan konuşur.
Ne zaman duracağımı bana söyle.
O durmadan yemek yiyor.
Durmadan gülüyordu.
Bugünün işini yarına bırakmak nasıl engellenir?
Sanırım şimdi duracağım.
Bunu yapmaya son vermemiz gerek.
- Tom'u durduramaz mısın?
- Tom'u durduramaz mısınız?
Derhal onu yapmaktan vazgeçmelisin.
bunu engellemek durdurmak imkansız
Öğretmen sürekli konuştu.
Sigarayı bırakmalısın.
Yakında yağmur duracaktır.
Yazmaktan vazgeçemiyorum.
Tom sigara içmeyi bırakmalı.
Biz dünyayı durdurabiliriz.
Konuşmayı keser misin?
Sanırım şimdi durduracağım.
Yağmur durmayacak.
Durmak zorundasın, Tom.
- Kanamayı durduramam.
- Kanamayı durduramıyorum.
Onu nasıl durdurabilirim?
Gülmeyi durduramadık.
Bağırmayı durdurabilir misin?
Onu durdurmalısın.
Bunu yapmayı bırakalım.
Tom sigarayı bırakmaya çalıştı.
Sigarayı bırakmaya karar verdi.
O, sigara içmeyi durdurmak için çalışıyor.
Sanırım şimdi durmalıyız.
Ona durmasını söyledim.
Fransızca öğrenmeyi durdurmaya karar verdim.
Kumar oynamayı bırakmak zorundasın.
Lütfen onu durdurun.
Kahve molası verelim.
Oyalanmayı bırakmalıyım.
O oraya nasıl girdi?
- Kendimi durduramadım.
- Ben kendimi durduramadım.
Kimse Tom'u durduramaz.
Sigara içmeyi bırakmaya çalışıyorum.
İçmeye son vermek zorundasın.
Hıçkırığı durduramıyorum.
Yağmur ne zaman duracak?
Yağmur durduğunda, biz gideceğiz.
Gösteri devam etmeli.
O, ona durmasını söyledi.
O, sigara içmeyi bırakmak için karar verdi.
O, sigara içmeyi bırakmaya yemin etti.
Sigarayı bırakmalısın.
Sigarayı bırakmak zordur.
Kadınlar durmaksızın konuşur.
Tom onu durdurmak zorundaydı.
Denemekten vazgeçeceğim.