Translation of "Grito" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Grito" in a sentence and their turkish translations:

Eu ouvi um grito.

Bir çığlık duydum.

Eu ouvi um grito de socorro.

Bir yardım çığlığı duydum.

O silêncio foi quebrado com um grito.

Sessizlik bir çığlık ile bozuldu.

No espaço, ninguém pode ouvir o seu grito.

Uzayda hiç kimse senin çığlığını duyamaz.

Eu ouvi um grito e então uma batida.

Bir çığlık ve sonra bir kaza duydum.

É a primeira vez que eu grito com Taninna.

Şimdiye kadar Taninna'ya ilk kez bağırdım.

Tom deu um grito e saiu correndo da sala.

Tom çığlık attı ve odadan dışarı koştu.

Era um grito de socorro, mas ficou sem resposta.

Bu bir yardım çığlığıydı ama yanıtlanmadı.

Esta é a primeira vez que eu grito com a Mary.

Mary'ye ilk kez bağırdım.

- Ele ouviu um grito de socorro.
- Ele ouviu um chamado de socorro.

Bir yardım çağrısı duydu.

Se ele não pode tocar em ninguém e o bagel desse grito é reduzido

eğer kimseye dokunamaz ve o bağıran kişinin simit sesi kısılırsa