Translation of "Geralmente" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Geralmente" in a sentence and their turkish translations:

- Geralmente acordo cedo.
- Eu geralmente acordo cedo.
- Geralmente eu acordo cedo.

Ben genellikle erken uyanırım.

Ela geralmente usa jeans.

O genellikle kot pantolon giyer.

Geralmente, não cometo erros.

Ben genellikle hata yapmam.

Eu geralmente o vejo.

Ben sık sık onu görürüm.

Nós geralmente comemos juntos.

Çoğu zaman birlikte yemek yeriz.

Geralmente vamos à praia.

Genellikle plâja gideriz.

Isto é geralmente desnecessário.

Bu genellikle gereksizdir.

Eu geralmente como fora.

Ben genellikle dışarıda yerim.

Geralmente não como carne.

Ben genellikle et yemem.

Tom geralmente usa sandália.

Tom sık sık sandalet giyer.

Geralmente, os casamentos são organizados

Genelde evlilikler görücü usulü

Os dados são geralmente imprecisos.

Bilgi çoğunlukla yanlıştır.

Geralmente faz calor em julho.

Hava temmuzda genellikle sıcaktır.

Ele geralmente vai ao McDonald's.

O genellikle McDonald's'a gider.

Pessoas gordas, geralmente, suam bastante.

Şişman insanlar genellikle çok terler.

Geralmente, os japoneses são tímidos.

Genellikle, Japonlar utangaçtır.

Geralmente meu sono é profundo.

Ben genellikle deliksiz uyurum.

Algo assim geralmente não acontece.

Bu tür bir şey genellikle olmaz.

Ela geralmente se levanta cedo.

O genellikle erken kalkar.

Eu geralmente concordo com Tom.

- Genel olarak Tom'a katılıyorum.
- Genel olarak Tom'la aynı düşüncdeyim.

Tom é geralmente muito tímido.

Tom genellikle oldukça utangaçtır.

Eu geralmente não uso travesseiro.

Genelde yastık kullanmam.

Você geralmente come em restaurantes?

Lokantada sık sık yemek yiyor musunuz?

- Os alimentos orgânicos geralmente custam mais caro.
- Os produtos orgânicos geralmente são mais caros.

Organik gıda genellikle daha pahalıdır.

geralmente absorve o suco da fruta

meyvenin genellikle suyunu emer

Geralmente há um órgão numa igreja.

Bir kilisede genellikle org bulunur.

Eu geralmente tomo banho à noite.

Genellikle gece duş yaparım.

Os asiáticos geralmente têm cabelos pretos.

Asyalılar genellikle siyah saça sahiptir.

A que horas você acorda geralmente?

- Genelde hangi saatte uyanırsın?
- Genellikle ne zaman uyanırsın?

Minha irmã geralmente cuida do bebê.

- Bebeğe çoğunlukla kız kardeşim bakar.
- Kız kardeşim sık sık bebeğe bakar.

Meu pai geralmente volta às seis.

- Babam genellike eve altıda gelir.
- Babam genellikle altıda eve gelir.

Geralmente vou para cama às nove.

- Genellikle dokuzda yatarım.
- Genellikle saat dokuzda yatmaya giderim.
- Ben genellikle dokuz da yatarım.

Um júri tem geralmente 12 membros.

Jürilerin genellikle 12 üyesi vardır.

A que horas você geralmente almoça?

Genellikle ne zaman öğle yemeği yersin?

Geralmente, vou para casa às quatro.

Ben genellikle dörtte eve giderim.

Geralmente vou a pé à escola.

Okula genellikle yürüyerek giderim.

Geralmente tomamos chá depois da refeição.

Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.

Ela geralmente vem aqui às terças.

Buraya genellikle salı günleri gelir.

Os furacões geralmente ocorrem em junho.

Kasırgalar genellikle haziran ayında meydana gelirler.

Geralmente eu não como carne vermelha.

Ben genellikle kırmızı et yemem.

Eu geralmente faço compras neste supermercado.

Ben genellikle bu süpermarkette alışveriş yaparım.

A que horas você geralmente sai?

Genellikle saat kaçta ayrılırsın?

Eu geralmente não exteriorizo meus sentimentos.

- Genellikle duygularımı belli etmem.
- Genellikle hislerimi belli etmem.
- Genellikle duygularımı açığa vurmam.
- Genellikle hislerimi açığa vurmam.

Geralmente ela toma banho de manhã.

O, genellikle sabah duş alır.

Tom geralmente não cumpre as suas promessas.

Tom sık sık sözünü tutmaz.

Os ursos feridos geralmente são muito perigosos.

Yaralı ayılar genellikle çok tehlikelidir.

Os músicos geralmente são sensíveis às críticas.

Müzisyenler genellikle eleştiriye duyarlıdır.

Pessoas com esta doença geralmente são paranoicas.

Bu hastalığın görüldüğü kişiler genelde paranoyaktır.

Nós geralmente jogávamos xadrez depois da escola.

Biz okuldan sonra sık sık satranç oynadık.

Geralmente, os americanos preferem os carros grandes.

Genellikle, Amerikalılar büyük arabaları tercih ederler.

Ele gosta de jogar, mas geralmente perde.

Kumar oynamayı sever ama genelde kaybeder.

Eu geralmente levanto-me às 6:00.

- Normalde saat 6.00 da kalkarım.
- Ben genellikle altıda kalkarım.
- Ben genellikle saat 6:00 da kalkarım.

Eu geralmente compro roupas numa loja local.

Ben genellikle yerel bir mağazada giysi satın alırım.

Alunos tímidos geralmente recebem notas mais baixas.

Utangaç öğrenciler çoğunlukla daha düşük notlar alır.

Que tipo de programa Tom geralmente usa?

Tom genellikle ne tür yazılım kullanır?

Geralmente, uso óculos escuros quando estou dirigindo.

Ben araba kullanırken genellikle güneş gözlüğü takarım.

Tom geralmente não chega aqui na hora.

Tom genellikle buraya zamanında gelmez.

Tom geralmente recebe o que ele pede.

Tom genellikle istediğini alır.

- Tom geralmente só come duas refeições por dia.
- O Tom geralmente só faz duas refeições por dia.

Tom genellikle sadece günde iki yemek yer.

O coma que ele geralmente deixa para trás

genellikle arkasında bıraktığı koma

Tom geralmente vai dormir às dez e quarenta.

Tom genellikle 10:40' ta yatmaya gider.

Tom geralmente mantém as coisas para si mesmo.

- Tom genellikle şeyleri kendine saklar.
- Tom genellikle ketumdur.
- Tom içini dökmez pek.

Depois do almoço, eles geralmente tiram uma soneca.

Öğle yemeğinden sonra genelde şekerleme yaparlar.

A forma da caixa é geralmente um quadrado.

Bir kutunun biçimi genellikle karedir.

Mas geralmente não é tão bom quanto parece.

göründüğü gibi kadar iyi bir anlaşma değildir.

Primeiro, ela geralmente preserva o formato dos países

İlk olarak, genellikle ülkelerin şeklini korur.

Os meus lábios geralmente ficam rachados no inverno.

Dudaklarım kışın sık sık çatlar.

Verbos suecos são geralmente divididos em quatro conjugações.

İsveççe fiiller genellikle dört çekime ayrılır.

O Tom geralmente perde no vinte e um.

Tom yirmibir oyununda genellikle kaybeder.

A que horas você geralmente sai de casa?

Genellikle saat kaçta evden ayrılırsın?

Tom geralmente se cruza com Maria no supermercado.

Tom super markette sık sık Mary ile karşılaşır.

O Tom, geralmente, pega o ônibus para trabalhar.

Tom genellikle otobüsle işe gider.

As crianças geralmente choram apenas para chamar atenção.

Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.

O Tom geralmente parece concordar com a Mary.

Tom genellikle Mary ile hemfikir gibi görünüyor.

geralmente sabemos como modelo de vaca, conhecemos Kemal Sunal

genelde de inek şaban olarak biliriz biz Kemal Sunal'ı

Pacientes geralmente morrem simplesmente porque cedem às suas doenças.

Hastalar çoğunlukla sadece hastalıklarına boyun eğdikleri için ölürler.

O meu pai geralmente chega em casa às sete.

Babam genellikle eve yedide gelir.

Tom geralmente vai ao cinema sexta-feira à noite.

Tom Cuma gecesi genellikle sinemaya gider.

Eles geralmente chegam em casa mais tarde que nós.

Onlar genellikle bizden daha sonra eve gelirler.

As pessoas da sua idade geralmente têm este problema.

- Senin yaşındaki insanların genellikle bu sorunu vardır.
- Senin yaşındaki insanlar, sık sık bu problemle karşılaşır.

Minha mãe geralmente relaxa e dorme depois do almoço.

Annem genellikle öğle yemeğinden sonra gevşer ve uyur.

Tom geralmente trabalha das nove às cinco e meia.

Tom genellikle dokuzdan beş-otuza kadar çalışır.

O Tom geralmente vai de metrô para a escola.

Tom genellikle okula metro ile gider.

Tom geralmente toma o café da manhã muito rápido.

Tom genellikle kahvaltıyı çok çabuk yer.

- Geralmente quando Tom e Maria jantam fora, eles dividem a conta.
- Geralmente quando Tom e Maria jantam fora, eles racham a conta.

Tom ve Mary akşam yemeği için birlikte dışarı çıktıklarında, genellikle hesabı bölüşürler.

Geralmente, as pessoas na América tendem a preferir carros maiores.

Genel olarak, Amerika'daki insanlar büyük arabaları tercih etme eğiliminde.

As preposições geralmente causam problemas aos estudantes de línguas estrangeiras.

Edatlar yabancı dil öğrencileri için genellikle sorunlara neden olurlar.

A que horas você geralmente se levanta durante as férias?

Tatildeyken genellikle saat kaçta uyanıyorsun?

As colheres de metal são geralmente feitas de aço inoxidável.

Metal kaşıklar, genellikle paslanmaz çelikten imal edilmiştir.

No final do mês, Tom geralmente se vê em apuros.

Tom ayın sonunda genellikle beş parasızdır.

Tom geralmente dirige um pouco acima do limite de velocidade.

Tom genellikle hız limitinin biraz üzerinde araç kullanır.

As pessoas, geralmente, usam preto após a morte de alguém.

İnsanlar biri öldükten sonra genellikle siyah giyer.

Geralmente, os professores fazem o seguinte: desligam o microfone de todos.

genelde öğretmenler şöyle yapıyor herkesin mikrofonunu kapatıyor

Eu, geralmente, tomo um banho antes de ir para a cama.

Yatmadan önce genellikle banyo yaparım.