Examples of using "Vejo" in a sentence and their turkish translations:
Birini görüyorum.
- Ben bir şey görmüyorum.
- Bir şey anlamıyorum.
Bir kraliçe görüyorum.
Bir yıldız görüyorum.
Nehri görüyorum.
Ben bir ışık görüyorum.
Görmüyorum.
Onu görmüyorum.
Seni orada göreceğim.
Onu görmüyorum.
Bir şey görüyorum.
Ben hiç kan görmüyorum.
Bir adam görüyorum.
Ben bir şey görmüyorum.
Yay görmüyorum.
Herhangi başka açıklama görmüyorum.
hala var onlardan görüyorum
Bir şey göremiyorum.
Bir oğlan görüyorum.
Daha sonra görüşürüz.
Adamı görüyorum.
Bir aslan görüyorum.
Ben bir desen görüyorum.
Bir kitap görüyorum.
Dana'yı görüyorum.
Pazar günü görüşürüz!
Görüşürüz.
Pazartesi görüşürüz.
Sanırım bir şey görüyorum.
Seni yarın okulda göreceğim.
Meşgul olduğunuzu görüyorum.
Yakında görüşürüz, Tom.
- Onu sık sık görmem.
- Onu çok görmem.
Bir gül görüyorum.
Bu öğleden sonra görüşürüz.
- Gelecek çarşamba görüşürüz.
- Önümüzdeki çarşamba görüşürüz.
Şimdi de onu göremiyorum.
Sonra bir baktım ki
İş yerinde görüşürüz.
Okuduğunu görüyorum.
Köpeği görüyorum.
Ben çocuğu görüyorum.
Ben hiçbir neden görmüyorum.
Herhangi bir fark görmüyorum.
Kitabımı görüyorum.
Arabanı görüyorum.
Ben senin atını görüyorum.
Ben senin küçük kitabını görebilirim.
Ben küçük bir gemi görüyorum.
Zararlı bir hayvan görüyorum.
Ben gemimi görüyorum.
Daha sonra sizi görecek miyim?
Evde görüşürüz.
Bir adam görmüyorum.
Yarın görüşürüz.
Ben sık sık onu görürüm.
Tom'u görürüm.
Ben çok seçenek görmüyorum.
Nasıl olduğunu anlamıyorum.
Toplantıda görüşürüz.
Büroda görüşürüz.
Uçakta görüşürüz.
Orada hiçbir şey görmüyorum.
Ben onu nadiren görüyorum.
Hiçbir benzerlik görmüyorum.
Ben ne görüyorum?
Yakında görüşürüz.
Yarın ofiste görüşürüz.
Bir zürafa görüyorum.
Bir ev görüyorum.
Bakıyorum da mum almışsın.
- Uzun süredir seni görmedim.
- Ben uzun süredir seni görmedim.
Pazartesi günü Boston'da görüşürüz.
Senin için parlak bir gelecek görüyorum.
Ben neredeyse her gün Tom'u görüyorum.
Uzun süredir seni görmedim.
Yıllardır Tom'u görmedim.
Altımızda bir orman görebiliyorum.
gelecek videoda görüşmez üzere
Nasıl çalıştığını görüyorum.
Tom'u her gün görürüm.
Ahşaptan yapılmış bir haç görüyorum.
Meşgul olduğunu görüyorum.
Dan ve Andrei'yi görüyorum.
Dana ve Corina'yı görüyorum.
Ben başka bir seçenek görmüyorum.
Seçeneğim olmadığını görüyorum.
Diğer makul açıklamanın olmadığını anlıyorum.
Haftalardır Tom'u görmedim.
Bir saat içinde seni göreceğim.