Examples of using "Frequentes" in a sentence and their turkish translations:
Tayfunlar sonbaharda orada sıktır.
Tayfunlara bu bölgede sık rastlanır.
O, sık sık soruları ile konuşmacını sözünü kesti.
Sık Sorulan Soruları okudunuz mu?
Fiona'nın mektupları gittikçe daha az sıklıkta oluyordu.
Öğretmen Tom'un sık sık sınıfta bulunmamasından endişeliydi.