Translation of "Fiel" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Fiel" in a sentence and their turkish translations:

Fiquei fiel à minha decisão.

Kararıma sadık kaldım.

Sou fiel a minha esposa.

Ben karıma sadığım.

A tradução é fiel ao original.

Çeviri orijinaline göre doğru.

É uma boa esposa. É fiel.

O iyi ve sadık bir eş.

O cão é fiel ao dono.

Köpek sahibine sadıktır.

- Sou um crente.
- Sou um fiel.

- Ben bir müminim.
- Ben bir inançlıyım.

- Ele diz que sempre foi fiel à esposa.
- Ele diz ter sido sempre fiel à esposa.

O her zaman karısına karşı doğru olduğunu söylüyor.

Vou fazer um nó volta do fiel.

Yapacağım şey, basit bir kazık bağı.

Mayuko fez uma cópia fiel do rascunho.

Mayuko taslağın adil bir kopyasını yaptı.

Ele se mantém fiel a seus princípios.

O, prensiplerine sadık kalıyor.

A tradução dele é fiel ao original.

Onun çevirisi orijinaline sadıktır.

Um amigo fiel é uma alma em dois corpos.

Sadık bir arkadaş iki vücutta bir ruhtur.

A tradução é qual uma mulher. Se é bonita, não é fiel. Se é fiel, com toda a certeza não é bonita.

Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.

Em todo o governo, o mais fiel a mim é o cão.

Hükümetimin en sadık üyesi bu köpek.

O verdadeiro amor é eterno, infinito e sempre fiel a si mesmo. É constante e puro, sem demonstrações violentas: será visto com cabelos brancos e será sempre jovem no coração.

Gerçek aşk ebedidir, sonsuzdur ve hep kendi gibidir. Eşit ve saf, abartılı sergilemeler olmadan: özünde hep gençtir ve beyaz saçlarla görünür.