Examples of using "Empresta" in a sentence and their turkish translations:
Kurşun kalemini ödünç alabilir miyim?
Bir kurşun kalem ödünç alabilir miyim?
O, Tom'dan roman ödünç alır.
Bu kütüphaneden kitap ödünç alıyor musun?
O kitabı bana ödünç verir misin?
Sen arkadaşlarından mücevher ödünç alırsın.
O, komşusundan ödünç araba alır.
Lütfen arabanı bana ödünç ver.
- Cep telefonu numaranı alabilir miyim?
- Cep telefonu numaranızı alabilir miyim?
Bir çantaya ihtiyacım var. Bir tane ödünç verir misin?
Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor.
Sen Taninna'dan para ödünç alıyorsun.
Bana sözlüğünü ödünç verir misin?
Eğer paranı arkadaşına ödünç verirsen, paranı ve arkadaşını kaybedersin.
Eğer birine 20 dolar ödünç verirseniz ve o kişiyi asla yeniden görmezseniz, muhtemelen ona değmiştir.
Bir banka ona ihtiyacın olmadığını kanıtlayabilirsen sana borç para verecek bir yerdir.
Bir iyilik olarak bana arabanı ödünç verebilir misin?