Examples of using "Joias" in a sentence and their turkish translations:
Biz pahalı mücevherler takıyoruz.
Bu takılar pahalı.
Ben hiç mücevherat almadım.
O gururla mücevherlerini sergiledi.
Teşhirdeki mücevherler kayboldu.
Aktris her zaman pahalı mücevherler takıyor.
Mücevher çalmaya çalışırken yakalandı.
Sen arkadaşlarından mücevher ödünç alırsın.
Dün gece onun mücevherleri soyulmuştu.
Bütün mücevherlerini küçük kırmızı bir kutuya koydu.
Gece gökyüzünde parlayan yıldızlar mücevher gibi görünüyorlardı.
Bu elbiseyle ne tür bir takı takacaksın?
Bir milyon dolardan daha fazla mücevher Cannes'teki bir otel odasından çalındı.