Examples of using "Compartilhar" in a sentence and their turkish translations:
Paylaşabilirim.
Tom paylaşacak.
Bunu seninle paylaşacaktım.
Paylaşacağız.
Bunu paylaşmak zorundayız.
- Onu paylaşmak istedim.
- Bunu paylaşmak istedim.
Tom paylaşmaktan hoşlanmaz.
Bunu seninle paylaşmak istiyorum.
sizlere paylaşmak istedim o kadar
Onu seninle paylaşmak istedim.
Sırrımı seninle paylaşmak isterim.
Bunu üç çelişki paylaşarak yaptım:
Şemsiyeni paylaşabilir miyim?
paylaşmak isterseniz lütfen yorumlar kısmında belirtin
ne oldu da şimdi paylaşmaktan korkar hale geldiniz
Biz o anları bir daha asla paylaşmayacağımızı biliyorduk.
bende hata yaptım hissi uyandırdı.
Fadıl, Leyla'nın tutkularını paylaşmak için çaba harcıyordu.
aynı zamanda öğretmen ekranındaki bir şeyi öğrencilerle paylaşabiliyor
Fadıl, sorunlarınızı paylaşmak için gideceğiniz kişidir.
Dinsel görüşlerini sizinle paylaşmak isteyen insanlar, sizin dinsel görüşünüzü onlarla paylaşmanızı neredeyse hiç istemezler.