Examples of using "Cadeia" in a sentence and their turkish translations:
Sen hapishanede öleceksin.
O sonunda hapishaneyi boyladı.
Tom hapisten çıktı.
Zincirleme bir reaksiyon başladı.
- Hapishaneye gitmek istiyor musun?
- Hapishaneye gitmek istiyor musunuz?
- Hapse gitmek istiyor musun?
- Hapse mi girmek istiyorsun?
Tom hapishaneye girdi.
Sen hapishanede öleceksin.
Ne zaman hapishaneden çıktın?
Tom hapishanede olmalı.
Tom cezaevinde John'la tanıştı.
O, hapishaneyi boylayacak.
Tom hapsi boyladı.
Dün, geceyi hapiste geçirdim.
Tom geceyi hapishanede geçirdi.
Geceyi hapiste geçirdi.
Bir sıradağ gördüm.
Hapiste pek çok masum erkek vardır.
Neden hapiste değilsin?
O cezaevine konulmalıdır.
Fadıl hapiste 20 yıl geçirdi.
Tom'un hâlâ hapishanede olduğunu düşündüm.
"Karım nerede?" "O hapiste."
Tom'un hapishaneye gitmesini istemiyorum.
Umarım asla hapisten kurtulamazsın.
Tom şimdi hapiste, değil mi?
Tom hâlâ hapiste, değil mi?
İyi haber şu ki soğuk zincir güzergâhına yeniden ulaştık.
Üç yıl hapis cezasına mahkûm edildi.
Bunun için hapse gidebilirdin.
Hapishanenin dışında ne yapıyorsun?
Senin yüzünden aylarca hapiste kaldım.
Fadıl hapishanede yatmak istemedi.
Tom hapiste bir gün hayatta kalamazdı.
Aşağı doğru uçarken batıda sıradağlar gördüm.
Tom hapiste değil.
Tom yaptıkları yüzünden üç yıl hapis yattı.
Hapishanede daha fazla zaman harcamak istemiyordum.
Bakın, bu halat soğuk zincir güzergâhının bir parçası olmalı.
Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
O yarığa halatla inmek bizi soğuk zincir güzergâhından çıkarıp
Tom'un hapse girmesini istemediğini biliyorum.
15 kilometre ileride, soğuk zincir güzergâhının kuzeydoğusunda.
Soğuk zincir güzergâhının sonuna yaklaşıyoruz. Embarra Köyü sadece birkaç kilometre uzaklıkta.
İnsanlar besin zincirinin üstünde değiller. Sonuçta, aslanlar insanları yiyor, ama insanlar aslanları yemiyor.
Tom'un hapiste olan babası Tom'a hiç yazmaz.