Examples of using "Aviso" in a sentence and their turkish translations:
Size bildireceğim.
Uyardığın için teşekkürler.
Bu muhtemelen bir uyarı.
Tom uyarıyı göz ardı etti.
Sanırım bu bir uyarı.
Bu senin son uyarın.
O geldiğinde sana bildireceğim.
Bunun bir uyarı olduğunu düşünüyorum.
Tom, Mary'nin uyarısına aldırmadı.
Bu son uyarın olacak.
Sami Layla'ya bir uyarı verdi.
Uyarımı dikkate almadı.
Polis memuru bir uyarı atışı yaptı.
Fiyatlar önceden haber vermeden değiştirilebilir.
Fiyatlar önceden haber verilmeksizin değiştirilebilir.
Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir.
Uzaklaşmaları için uyarıyordu ama mesajı almadılar.
Kuma vurarak oluşturduğu titreşimlerle rakibini uyarıyor.
Euronun gelişi yeni binyılın işaretidir.