Examples of using "Senhora" in a sentence and their turkish translations:
- Günaydın bayan.
- Merhaba bayan.
Sen onu aldın, kadın onu aldı.
İyi günler, Bayan Virtanen.
Bir şey mi kaybettiniz hanımefendi?
Bayan Türkçe konuşur mu?
Bu bayanı tanıyor musun?
Sen bir sismolog musun?
Bekleyebilirsiniz.
Bu hanımı tanımıyorum.
Kaç tane fidan satın aldın?
Bu, bayan Müller.
Bayan Jones, bilgisayar bilimi öğretir.
Mary sofistike bir hanımefendi.
Kaç tane şey aldın?
Bayan Brown Japonca anlar.
Asla bir bayanı bekletme.
Kaç tane alışveriş çantan var?
Bu, Bayan Curtis'tir.
O yaşlı kadın yalnız başına yaşıyor.
Çok naziksiniz hanımefendi.
o hala fist lady
Sen aynı hatayı yaptın.
Bayan bize Fransızca öğretiyor.
Bu bayan yaşlı ve deli.
Tanrım, işte benim evim!
Tanıştığımıza memnun oldum, hanımefendi.
Yaşlı bayan otobüsten indi.
Bayan bana şantaj yapmaya mı çalışıyor?
Bay Thomas bize tarih dersi verdi.
Sen güzel bir kadınsın.
- Büyükanneniz çok hoş bir hanım.
- Anneanneniz çok hoş bir bayan.
Bayan Hansson'a yardım ediyor musun?
Bayan, oraya ne sıklıkta gidiyorsun?
Bayan, bu güller size gönderiliyor.
O sizin mi?
Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı.
Bu bir bayana davranma tarzı değildir.
Yaşlı bir adam yanarak ölmüştü.
Ne kadar istiyorsun?
Sadece heyecan olsun diye yaşlı bayanı öldürdü.
- O bayan çok iyi görünüyor.
- O hanım çok güzel gözüküyor.
Hayır, Bayan Kunze'yi anlamıyorum.
Bayan Ana altıncı testi açıklar.
Yaşlı kadın ziyaretçiyi dikkatle inceledi.
Bayan Smith kiliseye arabayla gider.
Hanımefendi bu arabanın kime ait olduğunu biliyor mu?
Hanımefendi buradaki bu arabanın kime ait olduğunu biliyor mu?
Bu koltuğu biri için mi ayırıyorsun?
Almanca konuşur musunuz?
Yerimi yaşlı bayana verdim.
Onlar tembel.
Bayan Ionescu, size bir şey sormak isterim.
Bayan Jones, bilgisayar bilimleri öğretiyor.
Bu hanımefendi kaç hizmetçi çalıştırmak istiyor?
Lütfen bu bayan için bir taksi çağırın.
Herhangi bir anti-inflamatuar ilaç alıyor musunuz, Bayan İsilda?
Fadıl çok güzel bir bayanla konuşuyordu.
Halınız perdelerinizle uyuşuyor mu?
Başlayın!
Sen bir kadınsın.
Tom'un nerede olduğunu biliyorsun, değil mi?
Kaç tane bavulun var?
Anne, senin orada olduğunu bilmiyordum.
Gerçek bir beyefendi kadınına kırmızı güller getirir.
Ateş ve sürekli öksürme yaşlı kadını zayıflattı.
Gerçekten bir rahibe misiniz?
Bayan Smith, benim bir arkadaşım Pierre Dubois tanıtmak istiyorum.
O onu yapabilir mi?
Sizinle kalıyorum.
Şişman kadın şarkı söyleyene kadar opera bitmedi.
- Yaşlı kadın bana somurtkanlık ve güvensizlikle baktı.
- Yaşlı kadın bana öfkeyle ve kuşkuyla baktı.
Bir yıldızda yaşayabilseydin hangisini seçerdin?
Açabilir misiniz?
Nerede yaşıyorsunuz?
Biraz kek ister miydiniz?
Popüler misin?
Biraz arkadaşlık ister misiniz?
Biraz şampanya ister misin?
O bakıyor mu?
Pozitif misin?
Bayan White ona haberi söylediğimde gözyaşlarına boğuldu.
Hiç bozuk paran var mı?
- Beni anlıyor musun?
- Beni anlıyor musunuz?
Bayan White onun amacını anlamam için yeterince yavaş konuştu.
Bayan Harris oğlunun geleceği hakkında çok şüpheli.
- Bu hanımefendi kim?
- Bu hanım kim?
Alkolsüz içecekleriniz var mı ?
Size bir mesaj var.
- Henüz bir ambulans çağırmadınız mı?
- Ambulans çağırdın mı?
Sadece üç seçeneğin var.
Burada sigara içemezsiniz.
Bana yardımcı olabilir misiniz?
Çok sıcak olduğu için bayan beş gün evde kaldı.