Examples of using "Andou" in a sentence and their turkish translations:
Durmaksızın yağmurda yürüdü.
Çıplak ayak yürüdü.
O kaç kilometre yürüdü?
Tom mağazayı dolaştı.
Hiç ata bindin mi?
İsa su üzerinde yürüdü.
Otobüsten yürüdün mü?
Tom ormanın içinde sessizce yürüdü.
Tom onu yapıyor.
Ne iş çeviriyorsun, Erin?
Hiç ördek gibi yürüdün mü?
Tom senin hakkında sorular soruyor.
Tom hiç ata bindi mi?
Çıplak ayakla ateşin üzerinde yürüdü.
Bugünlerde ne yapıyorsun?
Tom döndü ve kapıya doğru yürüdü.
Tom Mary'ye kötü davrandı.
Tom liseye benimle gitti.
Çocuk ilk kez bir ata bindi.
Sen hiç gece yarısı bir mezarlıkta yürüdün mü?
Babası ile kol kola yürüdü.
En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.
O, çocuklar izleyebilsin diye yavaşça yürüdü.
O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.
Baba, içki içmişsin gibi kokuyorsun.
En son ne zaman bisiklet sürdün?
O, ona yetişmek için elinden geldiğince hızlı yürüdü.
- O, sıcak korlar üzerinde çıplak ayakla yürüdü.
- Kızgın kömürler üzerinde yalınayak yürüdü.
En son ne zaman birisiyle el ele dolaştın?
Tom bana nerede olduğunu söylemedi.