Examples of using "Acompanhar”" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a ayak uyduramıyorum.
teknolojiye artık ayak uyduralım
Tom Mary'ye ayak uydurmaya çalıştı.
bu duruma ayak uydurabilirsek
Ben sana ayak uyduramam.
Tom güçlükle Mary'ye ayak uydurabildi.
Tom seninle gitmek isteyebilir.
Üzgünüm takip etmiyorum.
Beni dikkatlice takip etmelisin.
O, bana piyanoda eşlik edecek.
Onun mantığını takip edemem.
Eve kadar size eşlik edebilir miyim?
- Sen olayları izlemek için gazete okumalısın.
- Senin, olayları takip etmek için gazete okuman gerekir.
Oraya kadar bana eşlik eder misin lütfen?
Tom sınıf arkadaşlarına ayak uydurmaya çabaladı.
O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.
John, sınıf arkadaşlarına yetişmek için çok çalışmalıdır.
- Beni kapıya kadar geçirmene gerek yok.
- Beni kapıya kadar uğurlamaya zahmet etmeyin.
İstasyona kadar bana eşlik edecek kadar nazikti.