Examples of using "Situação" in a sentence and their turkish translations:
Bu, durumu daha kötü hale getirir.
istisnai bir durum
Duruma bağlıdır.
Durum daha da kötüleşti.
Durumum değişti.
Biz durumu araştırıyoruz.
Bu alışılmadık bir durumdur.
O, tuhaf bir durumdu.
Bu talihsiz bir durum.
Oradaki durum kritikti.
Vay canına, bu kötü bir durum çocuklar.
ilginç bir durum var ortada
bu durumu görebileceğiz
Politik durum değişti.
- Durum çarpıcı bir biçimde değişti.
- Durum önemli ölçüde değişti.
Tarif edilemez bir durumdaydı.
Durum değişmeyecek.
Durumun farkındayım.
Durum önemli.
- Durum çirkin.
- Durum tatsız.
Durum kritik.
Durum kökten değişti.
Durum çaresiz görünüyordu.
O kötü bir durumdu.
O, durumu kurtardı.
Ekonomik durum daha da kötüleşti.
Bu durum değiştirilemez.
Benim durumum farklı.
Oldukça tuhaf bir durumdu.
- O duruma zaten aşinayım.
- O duruma zaten alışığım.
Tom durumu sana açıklayacak.
Durumu halledebilirim.
Zor durumdayım.
Yani burada şöyle bir durum var
anormal bir durum değil
bu duruma ayak uydurabilirsek
Durum sert önlemler gerektiriyor.
Bu zor bir durumdur.
Durumu kavrayabilir.
Tom durumdan dolayı üzüldü.
Tom durumun sorumluluğunu aldı.
Durumun farkındayız.
Tom durumu anlamaz.
Durumumuz kritikleşti.
Bu durum değişmek zorunda.
Tom durumu açıklayabilir.
Durum kötüleşiyor.
Durum çok kötü.
Bu ciddi bir durum.
Ben bu durumda ne yapmalıyım?
Durum çok gergindi.
Durumu açıklayayım.
Bu durumdan memnun değilim.
Benzer bir durumun içindeyim.
Durumun bizim için çok zor olduğunu biliyorum.
- Durum her geçen gün kötüleşiyor.
- Durum gün be gün kötüleşiyor.
Bu durumdan hoşnut değilim.
Ama burada ilginç bir durum var
şüphelendirici bir durum neyse
işte bu çok tehlikeli bir durum
İnsanlar bu duruma çok güldü
peki bu durumda ne oluyor?
Bu adam bu durumdan kurtulabilmek için
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
Durum onların kontrolünden çıktı.
Sözleri tuhaf bir durum yarattı.
Başkan tamamen durumun farkında.
Biz zor bir durumdayız.
Durumun daha da kötüye gitmemesini umalım.
- Tom durumun farkındadır.
- Tom duruma alışkındır.
Tom'a durumu açıkladın mı?
Durumun utandırıcı olacağını zannettik.
Çünkü mevcut durum kötü.
Durumumuzu düşünüyordum.
Durum kontrolden çıkıyor.
Boston'da durum neydi?
Boston'da durum nedir?
Durumun değişeceğini düşünüyor musun?
Biz kendimizi imkansız bir durumda buluruz.
Bu yetmezmiş gibi, o hastalandı.
Ülkenin ekonomik durumu kötüleşti.
Durum ertesi yıl değişti.
Tom durumu Mary'ye anlattı.
Tom sakin bir şekilde durumla başedebildi.
Durum kontrolünü kaybediyoruz.
Onlar can sıkıcı bir durumda yakalandı.
Tom bize durumu açıkladı.
Durum sandığımızdan daha kötü.
Bu gibi bir durumda ne yaparsın?
Birine bir şey öğretmeye çalıştığınız
üzücü bir durum ama elden gelir bir şey yok
antartika ile ilgili ilginç bir durum daha var
peki ya durum daha ciddi ise
birde şöyle bir durum var
tamamen tesadüfler sonucu keşfettiğimiz bir durum var ortada
Durum gitgide daha da kötüleşti.