Examples of using "Wytrzymać" in a sentence and their turkish translations:
Bu ısıya dayanamıyorum.
Biz buna nasıl katlanabiliriz?
Gürültüye daha fazla dayanamadım.
Artık onunla ilgilenemem.
O, trendeki ısıya dayanamadı.
Çift için artık birlikte yaşamak zordur.
Komşumla geçinmeyi zor buldum.
Gitmek zorundaysam, yemek yemeden birkaç gün gidebilirim.
Dayanamadığım şey, kara tahtada gıcırdayan tebeşirin sesidir.
Tom Mary'ye daha fazla katlanamadı.
Yukarıda neye bağlı olduğundan emin değilim. Beni taşımama ihtimali var.
Ben bu hakaretlere dayanamam.