Examples of using "Hałasu" in a sentence and their turkish translations:
Gürültünün bir diğer çok önemli sağlık etkisi,
Gürültüye katlanamıyorum.
Bir kaşık suda fırtına!
- Lütfen çok fazla gürültü yapma.
- Lütfen bu kadar fazla ses yapma!
O gürültüye daha fazla dayanamam.
Çocuklar çok fazla gürültü çıkarıyor.
O gürültüye katlanamam.
Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.
Çocuklar, hiç gürültü yapmayın?
Bu gürültüye katlanmak zorunda olmamalıyım.
- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- Gürültü yüzünden uyuyamayız.
Gürültüden dolayı uyuyamıyorum.
Gürültüye daha fazla dayanamadım.
Gürültüye alışmam uzun zaman aldı.
Tüm bu patırtı ne hakkında?
Tom bu gürültüye daha fazla dayanamayacağını söylüyor.