Translation of "Hałasu" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Hałasu" in a sentence and their turkish translations:

Kolejnym ważnym skutkiem hałasu

Gürültünün bir diğer çok önemli sağlık etkisi,

Nie mogę znieść hałasu.

Gürültüye katlanamıyorum.

Wiele hałasu o nic.

Bir kaşık suda fırtına!

Proszę, nie rób tyle hałasu.

- Lütfen çok fazla gürültü yapma.
- Lütfen bu kadar fazla ses yapma!

Nie zniosę dłużej tego hałasu.

O gürültüye daha fazla dayanamam.

Dzieci robią za dużo hałasu.

Çocuklar çok fazla gürültü çıkarıyor.

Nie mogę znieść tego hałasu.

O gürültüye katlanamam.

Ten odkurzacz robi mnóstwo hałasu.

Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.

Chłopcy, nie róbcie żadnego hałasu.

Çocuklar, hiç gürültü yapmayın?

Nie muszę znosić tego hałasu.

Bu gürültüye katlanmak zorunda olmamalıyım.

Nie możemy spać z powodu hałasu.

- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- Gürültü yüzünden uyuyamayız.

Nie mogę spać z powodu hałasu.

Gürültüden dolayı uyuyamıyorum.

Nie mogłem już wytrzymać tego hałasu.

Gürültüye daha fazla dayanamadım.

Przyzwyczajenie się do hałasu zajęło mi sporo czasu.

Gürültüye alışmam uzun zaman aldı.

- O co tyle szumu?
- O co tyle hałasu?

Tüm bu patırtı ne hakkında?

Tom mówi, że nie zniesie dłużej tego hałasu.

Tom bu gürültüye daha fazla dayanamayacağını söylüyor.