Examples of using "Razem" in a sentence and their turkish translations:
Birlikte seyahat ettik.
Biz ortağız.
Birlikte kalın.
Biz beraberdik.
Bunu birlikte yapabiliriz!
Hepsi tekrar bir arada.
Ve her zaman, her yerde birlikteydik.
"Bir dahaki sefere" dedi.
Birlikte gidebiliriz.
Onu birlikte yaptık.
Tekrar birlikte olalım.
Birlikte gidebiliriz.
Birlikte şarkı söyleyebiliriz.
Biz birlikte akşam yemeği yedik.
Biz birlikte çalışacağız.
Birlikte öğle yemeği yediler.
Birlikte gidelim mi?
Hep birlikte ihtimal tasarımlarını içeriyorlar.
Beraber, göz korkutucu bir kalabalık oluşturuyorlar.
Juilliard'tan birlikte mezun olduktan sonra
Onlar uyumlu bir biçimde yaşıyorlar.
Birlikte kalmamızı istiyorum.
Sonsuza dek birlikte olacağız.
Okulda birlikteyiz.
Hepimiz birlikte kalmalıyız.
Yakında hepimiz birlikte olacağız.
Hep birlikte gidebiliriz.
Bunu birlikte yapabiliriz.
Biz hepimiz birlikte oraya gideceğiz.
Onlar muhtemelen birlikte.
Çocuklar birlikte iyi çalışırlar.
Tekrar birlikte oynayacaklar mı?
Onu başka zaman yapalım.
Bu sefer gönüllü olmak istiyordum.
Burada yetki sizde. Bu yolculukta benimlesiniz.
ama bu sefer şansımız yaver gitmedi dostum!
Peki bu sefer değişen şey neydi?
diğer tutuklularla bir arada kalırdık.
Neye karar verirseniz birlikte onu yapacağız.
Ama her seferinde elinden kaçtılar.
Ben son kez kolay bir doğum yaptım.
Bunu başka bir zaman yapabilir miyiz?
Seni ilk defa duydum.
Tom ve Mary birlikte çıktılar.
Tom ve Mary birlikte dans ediyorlardı.
Birlikte birkaç Fransızca şarkı söyleyelim.
İstersen birlikte gidebiliriz.
Birlikte gidip yemek yiyebiliriz.
O ve ben birlikte yürüdük.
Onlar yanını söndürmek için birlikte çalıştılar.
Onu bu kez alacağız.
Tom ve ben birlikte çalışırız.
Tom ve ben birlikte yaşıyoruz.
Şimdi ne kaçırdım?
Birlikte gerçekten mutlu muyduk?
Önce nereye gideceğimize birlikte karar verelim.
Tom ve Mary birlikte çalışıyorlardı.
Birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı ödeme yapıyorsunuz?
Bu defa cezalandırılmaktan kaçamayacağız.
Benimle sürünmeye hazır mısınız? Bunu yapalım!
ve sahiden bu sefer şansımız yaver gitti.
Birbirinden çok farklı
Erkeğin serenadı bu defa ona bir eş kazandırdı.
Bu sefer onu kendi yöntemimle yapacağım.
Belki bunu başka bir zaman konuşabiliriz.
Birlikte kulanım, sizi tamamen korumaz,
Birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorum.
Şimdi birlikte olduğumuz için mutluyum.
Bunu her zaman yapmalı mısın?
Sen bunu her zaman yapmak zorunda mısın?
Dan ve Linda yazı birlikte geçirdiler.
O, bu defa olmayacak.
Tom ve Mary sık sık birlikte seyahat ederler.
Tom ve Mary muhtemelen birlikteler.
Tom ve ben sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.
Tom ve ben onu birlikte yapacağız.
Bu konuyu başka bir zaman konuşabiliriz.
Bunu başka bir zaman tartışabilir miyiz?
Bir dahaki sefere bunun bedelini ödersin!
Tom tüm eşyalarını bir araya toplandı.
Onların yeni albümünü birlikte dinleyeceğiz.
- Tom ve Mary bulaşıkları birlikte yıkadılar.
- Tom ve Mary bulaşıkları beraber yıkadılar.
kendimi yalnız hissettiğimde bana yoldaşlık ettiğin için
hepimizin bir bütün olduğunu hatırlatıyor--
Yıllar geçti ve işte buradayız.
Şempanzeler, babunlar ve maymunlar
Gelecek sefer Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum.
Çift için artık birlikte yaşamak zordur.
Gelecek doğum günümde on altı olacağım.
Tom onunla ölmemizi istiyor.
daha geniş bir dizi koruyucu önlemlerin parçası olmasıdır.
Tom ve Mary birlikte kanepede oturuyorlar.
Tom ve Mary sık sık birlikte akşam yemeği yer.