Examples of using "Trudno" in a sentence and their turkish translations:
Arada çok ince bir çizgi var.
- Eski alışkanlıklar zor biter.
- Can çıkar huy çıkmaz.
- Eski alışkanlıkları terk etmek kolay değil.
tedavisi aşırı zor şeyler.
Bu anlatmanın kolay olmadığını bir şey.
Seni tanımak zordur.
Onu memnun etmek zor.
Tom'a hayır demek kolay değil.
Objektif kalmak zordur.
Jack'i ikna etmek zordur.
Sigarayı bırakmak zordur.
O gerçek inkar edilemez.
İnanması zor.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.
Onu yapmak zor olacak.
Bu romanı anlamak zordur.
Önce, zordur.
Değişimleri kabullenmek insanlar için pek kolay değildir.
Ona musallat olan iblisleri görmesi zordur.
Bunları bağdaştırmak zor.
Onunla konuşmak zor.
Onun için üzülmemek elimizde değildi.
Buna inanmayı zor buluyorum.
Vegan olmak zor mu?
Bu çok zor görünmüyor.
Bu soruyu yanıtlamak zordur.
- Kötü talih!
- Şansına küs!
Ama uçak enkazı olup olmadığını söylemek zor.
Niçin gitmek istediğini anlamak zor.
Hangi aracın daha güzel olduğunu söylemek zordur.
Bir mektuba başlamak her zaman zordur.
Almanca öğrenmek zor mudur?
Düşüncelerimi kelimelere dökmem zordur.
Onun evini bulmakta zorlandım.
Kendini bilmek çok zordur.
- Benim için altıdan önce kalkmak zor.
- Altıdan önce kalkmam zor.
Derdimi anlatmayı oldukça zor buldum.
Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.
Çekçe bir metni çevirmek çok zordur.
Tom'un ne yapacağını söylemek zor.
Duyguları araştırmak çok zordur
ve bazen o kadar yoğun ve ezici olur ki
Öğürmemek çok zor olmalı.
O kadar kötü bir tat ki kelimelerle tarif edilemez
O yüzden tehlikenin geldiğini görmeleri zordur.
Bunun zor olan yanı, aşağıdayken yönümüzü belirlemek olacak.
Çift için artık birlikte yaşamak zordur.
Komşumla geçinmeyi zor buldum.
Tom yeni protezleriyle yemek yemeyi zor buluyor.
Onun sorusu, cevaplamak için çok zordu.
Böyle koşullarda çalışmak özellikle zordu.
Bunları akılcı kararlarımızın bir parçası yapmak oldukça zor.
Bu mektubu Fransızca yazmam kolay değildi.
Bazen aynı zamanda düşünceli ve dürüst olmak zor.
Matematikle boğuşan bir öğrenciye uzak bir gelecekte
Sizin yardımınızı ne kadar takdir ettiğimi anlatamam.
- Bir piknik masası yapmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.
- Bir piknik masasını kurmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.
Sizin için yeni bir web sitesi tasarlamak çok zor olmazdı.
Derin çamurda birkaç adım atmakta bile çok zorlanıyorum.
- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.
2 ya da 3 yılda Fransızcada uzmanlaşmak oldukça zordur.
Buralarda iyi bir yiyecek bulmanın ne kadar zor olduğuna inanamıyorum.
Bir iPad app oluşturmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.
Ama burada kuzeyi, güneyi, doğuyu ve batıyı belirlemek zor.
Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.
Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle bir konuşmayı sürdürmek zor.
Kendinize ait olmayan bir çocuğu yetiştirmek zordur.
Ama burası gibi aşırı çöl arazilerinde bunu bulmak zor olabilir. Hâlâ biraz gevşek
Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.
İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.
Dil çalışmalarında sana yardım edecek bir yerli konuşmacı bulmak eskisi kadar zor değil.
Bazı insanlar ana dili İngilizce olanların Çince öğrenmelerinin zor olduğuna inanmaktadır fakat ben aynı fikirde değilim.
Yaşamak için başka bir yer bulmanın çok zor olmayacağından eminim.