Examples of using "Wyjść" in a sentence and their turkish translations:
Gidebilirsin.
Ayrılmak zorunda kaldım.
Gitmeliyim.
Lütfen derhal terk edin.
Tom'a gitmesini söyledim.
Terk edemiyorum.
Gitmemiz gerekmiyor mu?
Tom terk etmek zorunda kaldı.
Birkaç çıkış var.
Gidebilir miyiz?
Şimdi gitmem gerekiyor mu?
Gerçekten gitmek istiyorum.
Dışarı çıkamazsın.
Bu gece dışarı çıkmalıyız.
- Keşke gitmek zorunda olmasaydın.
- Keşke gitmek zorunda olmasan.
Yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?
Gitmen gerektiğini düşünüyorum.
Hızlıca kıyıya çıkmalıyım.
Yarım saat daha erken ayrılmalıydın.
Çok erken ayrılmanı istemem.
Hâlâ gidebiliyorken gitmeliyiz.
Bugün erken gidebilir miyim?
Yağmur yağdığı için dışarı çıkamadım.
Bu tıpa çıkmayacak.
- Tom daha erken ayrılmalıydı.
- Tom daha önce ayrılmış olmalıydı.
Tom'la evlenmeye karar verdi.
Canım dışarı çıkmak istiyor.
Kısa bir yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?
Henüz gidemezsin.
Şu anda gitmek istediğimi biliyorlar.
Ne olduğunu görünce gitmeye karar verdik.
Keşke bu kadar erken gitmek zorunda olmasan.
Bu gece sana takılmak istiyorum.
Ne yazık ki Tom gitmek zorunda kaldı.
Sanırım Tom gitmemiz gerektiğini öneriyor.
Ben erken ayrılmamız gerektiğini Tom'a önerdim.
Tommy ayrılmak istediğini hiç söylemedi.
Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.
Tom işten erken ayrılmaya karar verdi.
Yağmur yağmasına rağmen dışarı çıkmak zorundaydım.
Kar dışarı çıkmamızı engelledi.
ve Kamboçyalı ailelerin fakirlikten kurtulmasına uğraşıyoruz.
Ben dışarı gidemedim.
Beşe kadar iş yerinden ayrılamam.
Hepimiz erken gitmemiz gerektiği konusunda anlaştık.
Evleneceğim.
Bekleyebilirdik ama Tom'suz terk etmeye karar verdik.
Onunla evlenmek istedim.
Görünen o ki tutkunuzun peşinden giderseniz başarısız olacaksınız.
Lütfen odayı terk edin.
Tom muhtemelen dışarı gitmek ve oynamak istedi.
Evde kalmaktansa dışarı çıkmayı tercih ederim.
Tom'a onunla evlenemeyeceğimi söyle.
Tom Mary'nin erken ayrılması gerektiğini söyledi.
Mary bir bankacıyla evlenmek istiyor çünkü parayı seviyor.
Her halükârda, sadece yağmur durursa, sonra dışarı çıkabiliriz.
Evlenmek istemiyorum.
Seninle evlenemem.
Gidemezsin.
Ben evde kalmak ya da dışarı çıkmak konusunda emin değilim.
Dışarı çıkıp temiz hava almaya gerçekten ihtiyacım var.
- Evlenmek ister misin?
- Evlenmek ister misiniz?
- Evlenmek mi istiyorsun?
- Evlenmek mi istiyorsunuz?
Dışarı çıkmak mı yoksa evde kalmak mı istiyorsun? Her ikisi de benim için uygun.
Bütün gün güneşte oturma iyi olamaz.
Öylece gidemem. Patrona çıktığımı söylemek zorundayım.
Tom beni sevdiğini ve benimle evlenmek istediğini söyledi.
Evlenmelisin ve sakinleşmelisin.
Ben evlenmek istiyorum ve çocuk sahibi olmak istiyorum.
kanyon yarığından halatla inip enkaza o şekilde mi ulaşmaya çalışacağız?
Sadece yemek yemek ve daha sonra tekrar dışarı gitmek için eve erken geldin mi?
Evlenmek için çok gençsin, değil mi?
Tom gitmeme izin vermedi.