Translation of "Kilka" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Kilka" in a sentence and their turkish translations:

- Mają kilka opcji.
- Mają kilka możliwości.
- Mają kilka sposobów.
- Mają kilka alternatyw.

Onların birkaç seçeneği var.

- Zrobiłem kilka zmian.
- Wprowadziłem kilka zmian.

Birkaç değişiklik yaptım.

Kilka razy zawiążę.

İyice bağlayalım.

Mam kilka piór.

Birkaç kalemim var.

Mam kilka długopisów.

Bazı kalemlerim var.

Mam kilka pomysłów.

Birkaç fikrim var.

Chciałbym kilka cygar.

Birkaç puro almak istiyorum.

Pokażę ci kilka.

Sana birkaç tane göstereceğim.

Napisała kilka książek.

Birkaç kitap yazdı.

Odwiedziliśmy kilka miejsc.

Epeyce yer ziyaret ettik.

Mam kilka książek

Benim birkaç kitabım var.

Jest kilka wyjść.

Birkaç çıkış var.

Mam kilka czapek.

Birkaç şapkam var.

Mam kilka propozycji.

Bazı önerilerim var.

Dodam kilka objaśnień.

Birkaç açıklama ekleyeceğim.

Przywiózł kilka pamiątek.

Birkaç turistik eşyayı geri getirdi.

Przynieś kilka koców.

Birkaç battaniye al.

- Dała mi kilka książek.
- Ona mi dała kilka książek.

O bana birkaç kitap verdi.

- Czytałem tę książkę kilka razy.
- Przeczytałem tę książkę kilka razy.

- O kitabı birkaç kez okudum.
- Bu kitabı birkaç kez okudum.

Powoduje też kilka zmian,

Ayrıca yatağı yumurta için daha sıcak

Przez ostatnie kilka lat

Son birkaç yıldır

Następnie, kilka tygodni później,

Birkaç hafta sonra,

Poproszę kilka pustych szklanek.

Birkaç boş bardak istiyorum.

Mamy tylko kilka godzin.

- Sadece birkaç saatimiz var.
- Bizim sadece birkaç saatimiz var.

Postawił nam kilka drinków.

O bize bazı içecekler aldı.

Postawiłem jej kilka drinków.

Ona birkaç içki ısmarladım.

Zrobiliśmy to kilka razy.

Bunu birkaç kez yaptık.

Zrobili to kilka razy.

Onlar bunu birkaç kez yaptı.

Wróci za kilka minut.

O, birkaç dakika içinde dönecek.

Omówiliśmy kilka ciekawych spraw.

Epeyce ilginç şeyler tartıştık.

Tom zrobił kilka poprawek.

Tom birkaç düzeltme yaptı.

Ona ma kilka książek.

Onun birkaç kitabı var.

Telefon dzwonił kilka razy.

Telefon birçok kez çaldı.

Tom zadał kilka pytań.

Tom birkaç soru sordu.

Tom ma kilka sugestii.

Tom'un birkaç önerisi var.

Wracam za kilka minut.

Birkaç dakika içinde döneceğim.

Dan zastrzelił kilka osób.

Dan birkaç kişiyi vurdu.

Mógłbyś poświęcić kilka godzin?

Birkaç saat ayırabilir misin?

Budynki mają kilka pięter.

Binaların birkaç katı var.

Jest kilka możliwych wyjaśnień.

Birkaç olası açıklama var.

Potrzebujemy jeszcze kilka minut.

Sadece birkaç dakikaya daha ihtiyacımız var.

Mam jeszcze kilka minut.

Hâlâ birkaç dakikam var.

Mogę zadać kilka pytań?

Bazı sorular sorabilir miyim?

Ustalmy kilka podstawowych zasad.

Bazı temel kurallar belirleyelim.

- Chciałbym cię zapytać o kilka rzeczy.
- Mam do ciebie kilka pytań.

Sana sormak istediğim bazı sorularım var.

Obserwowaliśmy go przez kilka sekund.

Birkaç saniye izledik,

Trzeba najpierw ponieść kilka porażek,

Tangodan hoşlanmaya başlamak için

Badam go już kilka lat.

Bu benim yılllardır üzerinde çalıştığım bir konu.

Kilka dziewczyn stoi za bramą.

Birkaç kız kapının yanında duruyor.

Kilka gazet opublikowało tą historię.

Birkaç gazete haberi yayınladı.

Lekarze odkryli kilka zaskakujących faktów.

Doktorlar bazı şaşırtıcı gerçekleri keşfettiler.

To słowo ma kilka znaczeń.

Kelimenin değişik anlamları vardır.

To zajmie tylko kilka minut.

Sadece birkaç dakika sürer.

Opuszczam miasto na kilka dni.

Birkaç günlüğüne kasabadan ayrılıyorum.

Na jeziorze jest kilka łódek.

Gölde birkaç tekne var.

Tom bierze kilka dni wolnego

Tom birkaç gün izne çıkıyor.

Zostanę tam na kilka dni.

Orada birkaç gün kalacağım.

Jest kilka domów w okolicy.

Etrafta birkaç ev var.

Chcę kilka z tych książek.

Ben bu kitaplardan bazılarını istiyorum.

Widziałam Toma kilka minut temu.

Birkaç dakika önce Tom'u gördüm.

Napisałem kilka piosenek po francusku.

Fransızca birkaç şarkı yazdım.

Wyjdziemy stąd za kilka minut.

Birkaç dakika içinde buranın dışında olacağız.

Tom napisał kilka książek kucharskich.

Tom birkaç yemek kitabı yazdı.

Zwiedziłem Boston już kilka razy.

Boston'u birkaç kez ziyaret ettim.

Byłem kilka razy w Bostonie.

Birkaç kez Boston'a gittim.

Rozumie mnie tylko kilka osób.

Sadece birkaç kişi beni anladı.

Za kilka godzin się ściemni.

- Birkaç saat içinde karanlık olacak.
- Birkaç saat içinde hava kararacak.

To może zająć kilka dni.

Bu birkaç gün sürebilir.

Przedtem widzieliśmy się kilka razy.

Biz daha önce birkaç kez karşılaştık.

Mamy do ciebie kilka pytań.

Size birkaç sorumuz var.

Widziałem ich kilka minut temu.

Birkaç dakika önce onları gördüm.

Kilka jabłek spadło z drzewa.

Ağaçtan birkaç elma düştü.

Jeździłem tam kilka lat temu.

Birkaç yıl önce oraya çok giderdim.

Tom dał mi kilka rad.

Tom bana bir sürü tavsiye verirdi.

Tom wyszedł kilka minut temu.

Tom birkaç dakika önce ayrıldı.

- Zostanie w Tokio na kilka tygodni.
- Zatrzyma się w Tokio na kilka tygodni.

O birkaç hafta Tokyo'da kalacak.

Czy możesz poświęcić mi kilka minut?

Bana birkaç dakika ayırabilir misin?

Będę poza miastem przez kilka dni.

Birkaç günlüğüne kasabanın dışında olacağım.

Kilka dni temu widziałem tę dziewczynę.

Geçen gün kızı gördüm.

Byłem w Rumunii kilka lat temu.

- Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı ziyaret ettim.

Kilka razy poszła do tamtego domu.

Birkaç kez eve gitti.

Zostaw nam kilka zdań do przetłumaczenia.

Bize çevirecek birkaç cümle bırak.

Tom właśnie wyszedł kilka minut temu.

Tom sadece birkaç dakika önce ayrıldı.

Tom chce nam zadać kilka pytań.

Tom bize birkaç soru sormak istiyor.

Wracam do domu na kilka godzin.

Ben birkaç saat için eve gideceğim.

Tom będzie gotowy za kilka minut.

Tom birkaç dakika içinde hazır olacak.

Mam kilka biletów w 15 rzędzie.

15. sırada birkaç biletim var.

Może powinieneś wziąć kilka dni wolnego.

Belki birkaç gün izin almalısın.

Miałem okazję go kilka razy spotkać.

Onunla birkaç kez karşılaştım.

Tylko kilka osób przyszło na czas.

Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.

Co robisz przez najbliższych kilka godzin?

Gelecek birkaç saat ne yapıyorsun?

Mary włożyła do wazonu kilka kwiatów.

Mary vazoya bazı çiçekler koydu.

Tom wyjął z teczki kilka rzeczy.

Tom bavulundan birkaç şey çıkardı.

Tom zmarł kilka dni po wypadku.

Tom kazadan birkaç gün sonra öldü.

Jane umie śpiewać kilka japońskich piosenek.

Jane bazı Japonca şarkılar söyleyebilir.