Examples of using "Obóz" in a sentence and their turkish translations:
Gölün yakınında kamp yaptık.
Demek ağaçta kamp kurmamı istiyorsunuz?
Yağmur yağdı ve kamp sona erdi,
Dadaab, Kenya'daki bir mülteci kampıdır.
orangutanlar gibi yaparız. Ağaçta kamp kurarız
Sizce en iyi fikir mağarada kamp yapmak mı?
Bu da burayı kamp için daha az uygun bir yer yapıyor.
Ağaçta kamp kurmamı istiyorsunuz demek? Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.