Examples of using "Padać" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur yağmaya başladı.
Yakında yağmur yağmaya başlayacak.
Kar yağmaya başlıyordu.
- Yağmur yağışı durdu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.
Yağmur yağmaya başladı.
Yağmur yağmaya başlıyor.
Yağmur yağmaya başladı.
Ne zaman yağmur başladı?
Çok geçmeden yağmur duracak.
Yağmur yağmaya başlamıştı.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Yarın yağmur olma olasılığı var.
Kar yağmaya başlıyor.
Kar yağmaya başladı.
Kar yağabilir.
Az önce yağmur yağmaya başladı.
Zaten yağmur yağmaya başladı.
Zaten yağmur yağmaya başladı.
Muhtemelen yağmur yağacak.
Akşam yağmur yağmaya başladı.
Gece yağmur yağacak zannedildi.
Yakında yağmur yağmaya başlayacak.
Az önce kar yağmaya başladı.
- Sence bugün yağmur yağacak mı?
- Bugün yağmur yağacağını düşünüyor musun?
Yine kar yağmaya başladı.
Çok geçmeden önce kar yağmaya başlayacak.
Muhtemelen tekrar yağmur yağacak.
Yağmur yağacağını söylüyorlar.
Bugün kar yağacak.
Hava bulutlu, yağmur yağacak.
Öğleden sonra yağmur yağacak.
Yarın yağmur yağacak mı?
Kar yağmaya başladı mı?
Yağmur önceden durdu.
Yarın kar yağacak.
Öğleden sonra yağmur yağabilir.
Bir saat önce kar yağışı durdu.
Yarın yağmur yağıp yağmayacağını merak ediyorum.
Yağmur yağsa bile gideceğim.
Yağmur yağabilir. Bir şemsiye almalıyız.
Yağmur yağarsa gitmeyeceğiz.
Umarım yağmur yağar.
Bugün öğleden sonra yağmur yağabilir.
Gazeteye göre bugün yağmur yağacak.
Yağmur durur durmaz başlayacağız.
Sanırım yakında yağmur yağmaya başlayacak.
Sabahleyin dörtte yağmur yağmaya başladı.
Yağmur yağdı ve kamp sona erdi,
Yağmur yağsa bile oraya gideceğim.
Yağmur yağsa bile gitmek zorundayım.
Biz oraya varır varmaz yağmur başladı.
Her an yağmur yağabilir.
- Korkarım ki yarın yağmur yağacak.
- Maalesef yarın yağmur yağacak.
Yarın yağmur yağarsa, gitmezler.
Yağmur yağarsa, oyun iptal edilir.
Yağmur duruncaya kadar dışarı çıkmayacağım.
Ben eve varmadan önce yağmur yağmaya başladı.
Yağmur yağmaya başladığında evden ayrılıyordum.
Bu öğleden sonra muhtemelen yağmur yağacak.
Uzman yarın yağmur yağacağını söyledi.
Bence bu öğleden sonra yağmur yağacak.
Hava raporlarına göre, yarın kar yağacak.
- Yarın yağmur yağarsa evde kalacağım.
- Yarın yağmur yağarsa, evde kalacağım.
Yağmur ne kadar şiddetli yağarsa yağsın, yarın başlayacağız.
Bu öğleden sonra yağmur yağmayacağını sanıyorum.
Yarın kar yağarsa bir kardan adam yapacağım.
Umarım yarın yağmur yağmayacak.
Yağmur yağmaya başladığında, tam dışarı çıkıyordum.
Yağmur yağmaya başladığında fazla uzağa gitmemiştik.
- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.
Öğleyin mi yoksa daha sonra mı kar yağışı başlayacak?
Yağmur yağsa bile, bisiklet sürmeye giderim.
Tam evden ayrılırken yağmur yağmaya başladı.
- Yağmur yağmaya başlamadan önce bu kamyonu boşalttırmamız gerekiyor.
- Yağmur yağmaya başlamadan önce bu kamyonu boşaltmamız gerekiyor.
Yağmur yağsa bile, yarın sabah erkenden başlıyorum.
Hava karardı. Yağmur yağacak mı, merak ediyorum?
Sanki yağmur yağacak gibi görünüyor.
Her halükârda, sadece yağmur durursa, sonra dışarı çıkabiliriz.
Hava raporu yarın öğleden sonra yağmur yağacağını söylüyor.
Yağmur çiselemeye başladığında evi terk etmek üzereydim.
Yağmur yağmaya başladı, bu yüzden arkadaşımın şemsiyesinin altına sığındım.
Tom bana bütün gün yağmur yağacağını düşündüğünü söyledi.
Tom bu öğleden sonra kar yağacağını düşünmüyor.
Tom yağmurun o kadar uzun süreceğini düşünmedi.
Aşırı derecede yağmur yağmaya başladı.
Yarın yağmur yağmazsa, Tom Mary ile birlikte pikniğe gitmeyi planlıyor.
Umarım bugün yağmur yağar.