Examples of using "Robi" in a sentence and their turkish translations:
Onu, bunu yaparken gördüm.
Hava kararıyor.
Pekâlâ, geç oluyor.
Gittikçe bataklık hâlini alıyor.
O korkunçtur.
Hava kararıyor.
O ne yapıyor?
- O ne yapıyor?
- Ne yapıyor?
Hava ısınıyor.
Tom çamaşır yıkıyor.
Tom kahvaltı hazırlıyor.
- Bulaşıkları kim yıkıyor?
- Bulaşığı kim yıkayacak?
Bu ne işe yarar?
Tom ne iş yapar?
O bisküvi yapıyor.
- O, pireyi deve yapar.
- Abartmayı çok sever.
Tamam, burada çok sıklaşıyor
Hava gittikçe kararıyor.
Bu gittikçe tehlikeli bir hâl alıyor.
Burası oldukça tehlikeli.
Buradan bir kesik açarsınız
Durun daha bitmedi.
Ne yapıyor, göremiyorum.
Gökyüzü kararıyor.
O, sadece seninle şaka yapıyor.
Annem bizim için çay yapıyor.
Ne yaparsa yapsın, onu iyi yapar.
O şimdi ne yapıyor?
Babam ne yapıyor olduğunu bilir.
O bunu nasıl yapar?
- Orada ne yapıyor?
- O orada ne yapıyor?
Tom başka ne yapar?
Tom mükemmel martini yapar.
O fabrika oyuncak üretir.
John şu an ne yapıyor?
Hava giderek soğuyor.
Tom şimdi onu yapıyor.
O bunu yapmaz.
- Ken şu anda ne yapıyor?
- Ken şimdi ne yapıyor?
Oğlunuz ne iş yapar?
O her zaman notlar alır.
Bob sabahleyin kahvaltı hazırlar.
Fark etmeyecek.
Tom istediğini yapar.
- Hava zaten kararıyor.
- Zaten karanlık oluyor.
"İnsanlar her zaman söyler, efendim, grip bunu yapar, grip şunu yapar.
Tıpta doktora öğrencisi.
Üstelik birçoğu kullanmıyor.
Bunu nasıl yapabilirsiniz?
İşte mesele burada ilginçleşiyor.
Dışarıda hava kararıyor.
Dışarısı gittikçe aydınlanıyor.
Günden güne hava gittikçe soğuyor.
Şarap üzümden yapılır.
Örgüye gerçkten çok meraklı.
- O aynı hatayı yapmaya devam ediyor.
- O aynı hatayı yapıp duruyor.
- Durmadan aynı hatayı yapıyor.
Un buğdaydan yapılır.
Şu an ödevini yapıyor.
O, Çincede ilerliyor.
O kızarıyor.
- O pireyi deve yapıyor.
- O bire bin katıyor.
Neden hiç kimse hiçbir şey yapmıyor?
Tom Mary'nin ne yaptığını gördü.
Bay Crouch, ne yapıyorsunuz?
Tom onu yaptığında nefret ediyorum.
Tom neden bunu bana yapsın ki?
Kesinlikle daha sıcak olacak.
Bu buton tam olarak ne işe yarar?
Tom yanlış bir şey yapmıyor.
Kimse bir şey yapmaz.
Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.
Tom neden hâlâ onu yapıyor?
Geç oluyor. Yatalım.
Öğleden sonra ne yapıyorsun?
Tom yapacağını söylediğini yapar.
Tom işleri kendi tarzıyla yapar.
Bilgisayarım garip şeyler yapıyor.
Bu meşale gittikçe sönüyor.
Güneş batarken, yüzey serinliyor.
Dışarıda hava yavaş yavaş kararıyor.
Onun kahve yapmada iyi olduğunu biliyor muydun?
O her zaman başkalarını bir aptal yerine koyar.
Oğlun Almanya'da ne yapıyor?
Tom örgü örer.
Tom odasında ne yapıyor?
Boston'da burada hava ısınıyor.
O sadece yine muhtemelen molehill dışında bir dağ yapıyor.
Onun ana dalı İngiliz edebiyatıdır.
O, modern edebiyatı asıl branş olarak alıyor.
Tom yaptığında bundan nefret ediyorum.
Tom'un onu niçin yaptığını biliyorum.
Tom'un burada ne yaptığını merak ediyorum.
Tom şimdi ne yapıyor?