Examples of using "Miejsce" in a sentence and their turkish translations:
Yer var.
Pekâlâ, pozisyon alalım.
Gidip şuraya bir bakalım. Vay canına.
Şuraya baksanıza.
Vay canına, şuraya bakın.
Burası sanat için yapıldı.
Ne güzel bir yer!
Bu yeri hatırlıyorum.
Bana bir yer ayır.
O benim koltuğum.
Aşağısı çok acımasız ve affedici olmayan bir yer.
Okyanuslar affetmeyen yerler
İnsanlar için başka bir yer daha.
Ümitsizce sessiz bir yer arıyor.
İnsanı ürküten seslerin...
- Koltuğunuza geri dönün.
- Koltuğuna geri dön.
Kaza ne zaman oldu?
Burada oturan hiç kimse yok.
Bu yer tüyler ürpertici.
Biri yerimi aldı.
Bu yer tehlikeli.
Benim için bir koltuk ayırabilir misin?
Tom'a koltuğu gösterildi.
Bu ait olduğun yer.
Bölge sessizdi.
O koltuk alındı.
Ben bir koltuk rezervasyonu yaptırmak istiyorum.
Satırlar arasında bir boşluk bırak.
Bu yer iğrenç.
Yerine git.
O benim koltuğum.
Bu gerçekten hoş bir yer.
Burası kamp kurmak için iyi bir yerdir.
Ben üniversitede olmayı hak etmiyorum.
Piknik yapmak için güzel bir yer buldum.
Bu trende yer ayırtmak istiyorum.
Burası olabilir, bakın.
Burası uygun bir yer değil.
Burası bir sürü mahlukla doludur.
Gizemli, korkulası bir yerdir.
Her zaman iş yerinizi düzenli tutun.
Bu yeri tanıdığımı düşündüm.
Tatlı için yer ayır.
Ortalık Tom'a kaldı.
Bu ait olduğum yer.
- Koltuğumu bana gösterdiler,
- Beni yerime götürdüler.
Bu koltuk boş mu?
O yaşlı bir bayana yer açtı.
Onlar düğünün zamanını ve yerini belirlediler.
Daha fazlası için yerimiz var.
Tavsiye edebileceğin biryer var mı?
Kaza otobanda gerçekleşti.
Ben onun yerini alacak birini aradım.
- Bir gün o yeri ziyaret etmek isterim.
- O yeri bir gün ziyaret etmek istiyorum.
çünkü bu devrim şu anda gerçekleşiyor.
İnsanlığın yarısından fazlası bu alanda yaşıyor,
Ve bu da Japonya'da bir şantiye.
Yani bu da insanlar için yapılmış
Dünyanın herhangi bir yerini altüst edebilir.
Uçurum şurada. Bu pozisyonu koruyun, bu iyi.
Ve kendimi ait olduğum yerin orası olduğu düşüncesiyle baş başa buldum
Kaza o geçitte oldu.
Güneş batmadan önce, gideceğimiz yere varacağız.
Bu yer harika değil mi?
Umarım bu yeri seversin.
Onu ait olduğu yere geri koydum.
Tom tanık kürsüsüne döndü.
Affedersiniz, burası dolu mu?
Affedersiniz. Onun benim koltuğum olduğuna inanıyorum.
Dünyada en güzel yer nerededir?
Alınmak için mükemmel bir yer. Başardık.
Böyle bir kasaba börtü böcek aramak için
evindeki bir bölümü fark ettim,
şehirleri daha iyi yaşanacak yerlere dönüştürür.
Yol kenarındaki bu açıklık tam buluşmalık bir yer.
Mossel Körfezi, büyük beyazların
İnsanlar "Neden her gün aynı yere gidiyorsun?" diyor.
Arabada bir kişilik yer vardı.
Beş civarında oraya varacak.
Bunu gizlemek için başka bir yer bulalım.
Saklanacak bir yer bulmak zorundayız.
Ne zaman varacağımızı Tom'a bildireceğim.
Tom koltuğuna geri gitti ve oturdu.
Bunun olduğuna dair herhangi bir fikrin var mıydı?
Tavuk eti yerine sığır eti sipariş etmeni öneririm.
fakat doğadaki her şey gibi bir yere sahiptir.
onu devleti yönetmeye taşıyan formülü oluşturdu
Mağara içeriye kadar uzanıyor. Burası kamp için fena bir yer değil.
Muhtemelen yılanlar ve diğer şeyler için iyi bir yerdir.