Translation of "Innym" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Innym" in a sentence and their turkish translations:

On zazdrości innym.

Başkalarını kıskanma alışkanlığı var.

A w innym języku?

Kai-Fu Lee: Veya başka bir dilde

I robimy to innym.

hem de başkalarına yapıyoruz.

Myślałem o czymś innym.

Başka bir şey hakkında düşünüyordum.

Tom lubi pomagać innym.

Tom başkalarına yardım etmeyi sever.

Tom często pomaga innym.

Tom sık sık başkalarına yardım eder.

Co jest innym powodem?

Diğer sebep nedir?

Powiedziałam Kantabai i innym kobietom,

Kantabai ve diğer kadınlara, kadınlarımız

Chcę porozmawiać o czymś innym.

Başka bir şey hakkında konuşmak istiyorum.

Możemy zrobić to innym razem?

Bunu başka bir zaman yapabilir miyiz?

Tom jest w innym pokoju.

Tom başka bir odada.

Możemy rozmawiać w innym pokoju?

Diğer odada konuşabilir miyiz?

- Chciałbym porozmawiać z tobą o czymś innym.
- Chciałabym porozmawiać z tobą o czymś innym.

Sizinle başka bir şey hakkında konuşmak istiyordum.

On jest nikim innym jak głupcem.

O, bir aptaldan başka bir şey değil.

Będziemy musieli pomyśleć o czymś innym.

Başka birini düşünmek zorunda kalacağız.

Ona zawsze stara się pomagać innym.

O her zaman diğerlerine yardım etmeye çalışır.

Może porozmawiamy o tym innym razem.

Belki bunu başka bir zaman konuşabiliriz.

Wbrew innym, postanowiłem wziąć jego stronę.

Diğerlerine karşı onun tarafını seçmeye karar verdim.

Możemy o tym rozmawiać innym razem.

Bu konuyu başka bir zaman konuşabiliriz.

Możemy o tym porozmawiać innym razem?

Bunu başka bir zaman tartışabilir miyiz?

Albo "Młodszy pomocnik" dla osób, które pomagają innym.

herkese yardımsever olana "küçük yardımcı" gibi.

Ale wysokoczułe kamery pokazują gatunek o innym podejściu.

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

Poza wszystkim innym. Dlatego przygotowaliśmy zajęcie miasta Pando.

Tabii başka sebepler de vardı. Bu nedenle Pando şehrini ele geçirmek üzere ilerledik.

Według wróżki, byłem podobno księciem w innym życiu.

Falcıya göre, ben başka bir hayatta sözde bir prenstim.

Wszyscy mamy rzeczy, o których nie chcemy mówić innym.

Hepimizin diğerlerine bahsetmek istemedikleri şeyler vardır.

Kocham ją, ale ona jest zakochana w kimś innym.

Onu seviyorum ama o başka birine âşık.

Usiadła obok niego, żałując, że nie jest w innym miejscu.

O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu

Tom nie wiedział, że Mary widzi się z kimś innym.

Tom Mary'nin başkası ile görüştüğünü bilmiyordu.

Gniewu na jej twarzy nie dało się pomylić z żadnym innym uczuciem.

- Yüzündeki kızgınlık yanlış anlaşılamazdı.
- Yüzündeki kızgınlık belirgindi.

- Zróbmy to następnym razem.
- Zróbmy to innym razem.
- Zróbmy to kiedy indziej.

Onu başka zaman yapalım.

W każdym innym kraju, prezydent jest naprawdę potężnym człowiekiem. Ale w Szwajcarii, nie

Diğer ülkelerde başkan gerçekten güçlü bir kişi oluyor ancak İsviçre'de bu güç

- Nie może myśleć o niczym innym niż spotkanie z nią.
- Wszystko, o czym potrafi myśleć, to spotkanie z nią.

Onun düşündüğü bütün şey onunla tanışmak.