Examples of using "Często" in a sentence and their turkish translations:
Sık sık okuldan kaçtım.
Sık sık seyahat ederim.
Ben sık sık yanılırım.
Onunla sık sık karşılaşır mısın?
Kardeşim sık sık ağlar.
Çok seyahat eder misin?
Sık sık kabus görürüm.
Çoğunlukla başım belada.
Ben sık sık soğuk algınlığına yakalanırım.
- Buraya sık sık gelir misiniz?
- Buraya sık sık gelir misin?
Ben sık sık kitap okurum.
- Ben fikrimi çok değiştiririm.
- Ben çok fikir değiştiririm.
Buraya çok gelir misin?
Sık sık ağlar mısın?
Buraya sık sık gelirim.
Genellikle granola yer misiniz?
Sık sık sesli kitaplar dinler misin?
Zenginler insanları küçük görmeye eğilimlidir.
Ne sıklıkta balıkları beslersin?
Ben çok voleybol oynarım.
Otobüsler ne sıklıkla çalışırlar?
Kız kardeşim sık sık ağlar.
Ne sıklıkta jilet değiştirirsin?
Sık sık sinemaya giderim.
Biz sık sık satranç oynarız.
Onun evini sık sık ziyaret ettim.
O, sık sık soğuk algınlığına yakalandı.
Carol genellikle korku filmleri izler.
Çoğunlukla hava hakkında konuşuruz.
Sık sık Boston'a giderim.
Tom sık sık başkalarına yardım eder.
Sık sık sinemaya giderim.
O sık sık Milton'un sözlerinden alıntı yapar.
- Çoğu zaman televizyon izler.
- Sık sık televizyon izler.
O sık sık Shakespeare'den alıntı yapar.
- O, sık sık âşık olur.
- Sık sık âşık olur.
- Ben sık sık kayak yaparım.
- Sık sık kayak yaparım.
Senin hakkında sık sık duydum.
Biz sık sık senin şarkı söylediğini duyarız.
O, sık sık televizyonda görünür.
Sık sık Shakespeare'den alıntılar yapar.
Ne sıklıkta onu görürsün?
- Kışın sık sık nezle oluyorum.
- Kışın sık sık soğuk alıyorum.
O burada sık sık kahvaltı yapar.
Tom oldukça sık abartır.
Tom sık sık hata yapar.
- Tom sık sık migren olur mu?
- Tom'un sık sık migreni tutuyor mu?
Erkek kardeşim sık sık ağlar.
Tom sık sık korku filmleri izler.
Tom sık sık CNN izler.
Ben sık sık yardım isterim.
- Çoğunlukla arabayla kütüphaneye gider.
- Genellikle kütüphaneye arabayla gider.
Yüzücülerin çoğu zaman boğulmasına sebep oluyor.
- Yurtdışına ne kadar sıklıkla gidersiniz?
- Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?
Ne sıklıkta Avrupa'da bulundun?
Sık sık dışarıda yer misin?
Bill sık sık parka gider.
Bilgi çoğunlukla yanlıştır.
Akşam yemeği için sık sık balık yer misin?
İçgüdü genellikle zayıf bir kılavuzdur.
- O, kahvaltısını sık sık orada yer.
- Kahvaltısını sıklıkla orada eder.
- Kahvaltısını çoğu kez orada yapar.
- Ne sıklıkla diş hekimini görmen gerekir?
- Ne sıklıkla diş dokturuna görünmen gerek?
O nehir boyunca sık sık yürüyüş yapardım.
Dikkatli olmayan insanlar çok hata yapar.
Tok sık sık Boston'a giderdi.
Onunla çok sık görüşmem.
O, sık sık gitar çalar.
Genellikle kütüphaneye arabayla gider.
Yunanlar da sık sık balık yerler.
Ben çok sık hata yapmam.
Tom çok sık gülümsemez.
O beni sık sık arar.
İnsanlar okurken sık sık uyuyakalıyorlar.
Bu, sonbaharda sık sık oluyordu.
Bu sık sık olur mu?
Çoğunlukla Japon siyasetinden bahsettik
Bu sık sık olmaz.
Bu çok sık oluyor.
Çocuklar sık sık aptalca şeyler yaparlar.
Bu bilgisayar sık sık bozulur.
En basit çözüm, genellikle en iyisidir.
Çocukken sık sık denizde yüzmeye giderdim.
hep en yüksek notları alan biri gibi görünüyordu.
Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor
Sık sık yuvasının olduğu yere gidiyorum.
Yazın sık sık plajda yüzmeye giderim.
Sık sık gece geç saatlere kadar yatmazdı.
Çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.
O sözlükte sık sık kelimeler ararım.
- Bu soruyla çok karşılaşıyorum.
- Bu soru bana çok soruluyor.
"Teori" kelimesi genellikle yanlış kullanılır.
Birçok şairler uyku ile ölümü eşit tutarlar.
Onu sık sık görüyor musun?