Examples of using "Brzegu" in a sentence and their turkish translations:
Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.
ABD'nin bağımsızlık gününde Manhattan'ın hemen karşısında
Birkaç adam nehir kıyısında balık avlıyor.
Yağmur yağdığı için çok az sayıda kişi deniz kenarındaydı.
Hızlıca kıyıya çıkmalıyım. Macera daha yeni başlıyor.