Examples of using "Tuż" in a sentence and their turkish translations:
- Sadece tam köşede yaşıyorum.
- Hemen şurada oturuyorum.
Tam arkamda koşuşunu duyuyordum.
Tom sağ tarafımda oturuyor.
ABD'nin bağımsızlık gününde Manhattan'ın hemen karşısında
Parsın ağzı... Belki iki buçuk santimden daha yakındı, sağ kulağımın hemen yanındaydı
Yarasalar, burunlarının etrafındaki ısı algılayıcılarla hedef belirler.
Bunu birkaç saat açık bırakıp alaca karanlıkta kontrol edeceğiz.
Bunu birkaç saatliğine bırakacağız ve alaca karanlıkta kontrol edeceğiz.
Sokakta tam penceremin önünde oynayan bir grup çocuk var.
Ama bu bizi kayalıkların hemen kenarında ve gelgitin merhametine bırakıyor.
Nazi Gizli Servisi ile birlikte kurulan gizli NATO ordusunu biliyorum.
Tom Mary'yi neredeyse bütün gün görmezlikten geldi fakat sonunda akşam yemeğinden hemen sonra onunla konuştu.
O üniversiteden yeni mezun bir İngilizce öğretmenidir.