Examples of using "Ponieważ" in a sentence and their turkish translations:
çünkü gürültü yaygın bir şey
Üçüncü dünya yoksulluğundan konforlu bir orta sınıfın varlığına
Çünkü kendiniz olmak devrimseldir.
Çünkü bu değişimler maceralar yaratır.
Çünkü açık ve erişilebilir bir yer yapmış olursunuz.
çünkü kötümserlikte ayrım gözetmeyen tehlikeler var.
çünkü hemen sonrasında tutuklandık.
çünkü Gladio operasyonunu
çünkü konu tamamen fizik kurallarından ibaret.
Hastalığa yenilme nedeni, hastalığın
Uykulu olduğum için, uyumaya gittim.
Çünkü mevcut durum kötü.
O, para çaldığı için tutuklandı.
Yağmur yağdığı için evde kaldım.
Dürüst olduğu için, onu işe aldım.
- O çok çalıştığından dolayı başardı.
- O, sıkı çalıştığı için başardı.
çünkü bu devrim şu anda gerçekleşiyor.
Çünkü çok tehlikeli olduğumuzu söylüyorlardı.
çünkü yeşil bitkiler genelde kaynak demektir.
Susadığım için su içtim.
Herkes Fumio'yu beğenir çünkü o dürüsttür.
- Seni ısırmadığı için şanslısın.
- Sen şanslısın çünkü seni ısırmadı.
Bir kazadan dolayı tren geç kalmıştı.
Otobüs geç kaldığı için taksiye bindim.
Ben, hasta olduğum için evde kaldım.
Yorgun olduğu için erkenden yatmaya gitti.
Otobüsü kaçırdığım için geç geldim.
Çünkü Covid-19 çok farklı.
Kibar olduğu için insanlar onu seviyor.
- O, hasta olduğu için gelemedi.
- Gelemedi çünkü hastaydı.
Yorgun olduğum için, erkenden yatmaya gittim.
Çalışmadığım için sınavda başarısız oldum.
Bir yardıma ihtiyacım olduğu için seni aradım.
Tom dikkat etmediği için anlamıyor.
Hafif ateşim olduğu için, yatakta kaldım.
Resim derinliği olmadığı için tuhaf görünüyor.
Yağmur yağdığı için çok az sayıda kişi deniz kenarındaydı.
Koşamam çünkü çok yorgunum.
Tom, hasta olduğu için hastaneye gitti.
Hasta olduğu için okula gitmedi.
Yolu bilmediklerinden, çok geçmeden kayboldular.
O, hasta olduğu için, gelemiyor.
Panzehir yok olduğuna göre, artık yeni bir görevimiz var.
Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.
Çok soğuk olduğu için dışarı çıkmadım.
Bugün Pazartesi olduğu için Prado Müzesi kapalı.
Zengin olduğu için, her şeyi yapabilir.
Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.
Bugün, bu kutuyu yanımda getirdim çünkü bu bir sembol.
İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.
Neden? Çünkü az sayıda gemi ve şamandıraya dayanıyor.
Korkunç derecede meşgulüm çünkü raporun verilme tarihi yakındır.
O çok bariz olduğu için onu nasıl kanıtlayacağımı bilmiyorum.
Meşgul olduğundan dolayı, seni karşılayamaz.
Bir cevap almadığım için, ona tekrar yazdım.
Tom tam bir müzisyen olan komşusundan dolayı müzikle ilgileniyordu.
Bozuk olduğu için telefonumuzu onarım için götürüyorum.
Grip olduğum için bugün işe gidemiyorum.
Bu metal aradığımız enkaz olmadığına göre, yeni bir plan geliştirmeliyiz.
Mary çok hoş bir kız olduğu için herkes tarafından sevilir.
Hiç kimse doğum günümü hatırlamadığı için üzgündüm.
Kahvemde bir sinek olduğu için, faturayı ödemek zorunda değildim.
Başka birisi yardım etmeyeceği için, ona onun kendisi yardım etti.
Kanada'ya yakın yaşadığım için, Kanada'da konuşulan Fransızca türünü öğrenmeyi tercih ediyorum.
Tom sağlıklı olduğunu duyduğu için oldukça sık tofu yer.
Pandemi sebebiyle hepimiz ofislerden uzaklaştık
Fince öğrenemem çünkü Finlandiya'da yaşamak istemiyorum.
Sonucu hemen gördüğün için bu işi seviyorum; bu çok yararlı.
Karısı hastanede çünkü o bir araba kazasında yaralandı.
Bahçem çok renkli, çünkü içine çok fazla çiçek diktim.
Onun ebeveynleri Fransız olduğu için, Tom genellikle evde Fransızca konuşur.
Bu kanyon yarığı da serin olduğu için hızlı buharlaşmıyor.
Tom, yağmur yağdığı için evde kaldı.
Arabamın benzini bittiği için onu istasyonda karşılayamadım.
28 Kasım'ı Tatoeba günü olarak kutlarız çünkü o gün Türkçe, Esperanto ve Yunancanın eklendiği gündür.
Tom lokantalarda yediği şeylere dikkat etmeli, çünkü birçok yiyeceğe alerjisi var.
Bana yapmamam söylenildiği için bana söylenilen her şeyi sana söyleyemem.
Okuldan sonra, Tom eve gitmek istemediği için genellikle elinden geldiğince takılır.
- Eğer yorgunsan, niçin yatmaya gitmiyorsun? " Ben şimdi yatmaya gidersem çok erken kalkacağım.
- "Yorgunsan niye yatmıyorsun?" "Çünkü şimdi yatarsam çok erken kalkarım"
"Benimle Fransızca da konuş, sadece Almanca değil!" "Hayır, çünkü bir kez başlarsam bu bir alışkanlık olacak ve ben nasıl Almancamı geliştireceğim?"
Annem hasta olduğu için konsere gidemedim.