Examples of using "Rzeki" in a sentence and their turkish translations:
Ben nehir boyunca yürüdüm.
Arkansas'taki nehirlere ad koy.
Kuzey Sibirya'da eriyen kar suyuyla
Nehir kıyılarında jaguarlar kol gezer.
Cadde nehir boyunca çalışır.
O, nehre düştü.
O, nehir boyunca yürüdü.
Kayaları nehre fırlatmayın.
Yol nehre paraleldir.
O nehir boyunca sık sık yürüyüş yapardım.
Yol nehre paralel çalışır.
Birkaç adam nehir kıyısında balık avlıyor.
Çocuğun nehri yüzerek geçmesi imkansızdı.
Polis bu sabah nehirden bir ceset çıkardı.
Japonya'daki başka hiçbir nehir Shinano kadar uzun değildir.
Nehrin yakınında kamp yapmak iyi bir fikir değildir.
Onun yüzüğü nehre düştü ve dibe battı.
İki nehrin bir araya geldiği bir bölgede bir kasaba inşa ettiler.
Alaska kıyılarında somonlar, nehrin üst taraflarındaki yumurtlama alanlarına yönelmiş.
Nehirleri takip etmenin en büyük sorunu budur. Her zaman en az direncin olduğu yoldan giderler.