Examples of using "이해할" in a sentence and their turkish translations:
anlamaya hazırlıklı değil.
Etrafımızdaki dünyayı anlamamıza yardım eden şey.
bunu anlamalarına izin vermeliydim.
Nedenini anlamak kolay:
neden oğullarını götürdüğünü de anladım
Hepimiz bu durumu anladık değil mi ?
fikrinizden vazgeçmeniz gereken bir an gelecek.
Sivrisineğin eşleşme davranışını anlayabilirsek
Olay şu ki, bu kavrayışa varabilmek için
ve bu iki şeyi de günlük hayatta
öncelikle galaksimizin bu hale nasıl geldiğini anlamalıyız.
ve her şeyi bilemeyeceğiz
Bu öngörünün ne anlama geldiğini kavrayamıyordum.
yeni bir tür robot göstermek istiyorum.